Danıştay, HEMA Termik Santrali’ne ait iki farklı ÇED Olumlu Kararı’nı iptal ederken, projenin farklı raporlara bölünmesinin bütüncül etkilerin anlaşılmasını önleyeceği değerlendirmesini yaptı

Doğu Eroğlu (22 Şubat 2019 Medyascope)

Bartın’ın Amasra ilçesinde, Tarlaağzı ve Gömü köyleri arasına Hattat Holding tarafından kurulmak istenen kömüre dayalı HEMA Termik Santrali projesine ait Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu Kararları, Danıştay 14. Dairesi tarafından iptal edildi. 2017 davacıyla, Türkiye’nin şimdiye kadar en geniş davacı katılımlı çevre davası olarak açılan iptal davası Zonguldak İdare Mahkemesi tarafından reddedilmiş, dava temyiz safhasında Danıştay’a gitmişti. Danıştay 14. Dairesi kararında, HEMA Termik Santrali projesine ait farklı üniteler hakkında farklı ÇED Raporları hazırlanmasının, projenin bütünsel etkilerinin tespit edilmesini imkansızlaştırdığını belirtti. Bartın, Amasra, Tarlaağzı ve Gömü sakinleri ıslak imzalı 42 bin dilekçeyle projeye karşı çıkmış, buna rağmen projeler onay almıştı.

Danıştay 14. Dairesi’nin kararında, Amasra’da yapılmak istenen termik santral projesinin birkaç farklı ÇED başvurusuna konu edildiği, dolayısıyla santralin tüm etkilerinin birlikte ele alınmasını imkânsız hale getiren bu yöntemin hukuka aykırı olduğu belirtildi. ÇED Yönetmeliğinin Entegre Projeler başlıklı maddesine göre, bir projenin farklı üniteleri için tek bir ÇED Raporu hazırlanması öngörülüyor. Danıştay kararında da HEMA Termik Santrali projesinin birçok ünitesinin farklı ÇED Raporlarına konu edildiği, bu haliyle termik santralin topluma ve doğaya toplam etkilerinin değerlendirilmesinin mümkün olmadığı aktarılıyor.

Danıştay kararında özellikle, santralde kullanılacak kömürün yıkanmasını sağlayacak lavvarlama tesislerinin davaya konu ÇED Raporu dışında bırakılmasına vurgu yapıldı. ÇED Raporundaki, “Söz konusu projenin yer seçimi çalışmalarında, sahanın kömür kaynağına yakınlığı önemli bir etken olmuştur. Lavvar tesisi ile ilgili ÇED süreci Bartın Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü nezdinde devam etmektedir” ifadelerini işaret eden Danıştay, bu sözlerin ÇED Raporunun termik santralin tüm ünitelerini kapsamadığını gösteren bir delil olduğunu ifade etti. Danıştay, bilirkişi raporunda da bu eksikliğin dile getirildiğini, Amasra’ya kurulmak istenen termik santralin etkilerinin bu yolla, ayrı ayrı değerlendirilmesinin önünün açıldığını hatırlattı.

Danıştay 14. Daire kararında, “Kömür Hazırlama Tesisi (Lavvar) Projesi ile HEMA Termik Santrali, Kalker Ocakları ve Kül Depolama Sahası Projesinin ve HEMA Limanı (Dolgu Alanı ve Rıhtım) projesinin entegre proje niteliğinde olduğu, dolayısıyla bu projelerin çevresel etkilerinin kümülatif olarak ve aynı ÇED sürecinde değerlendirilmesi gerekirken, entegre bir projenin tüm etkilerinin bir bütün olarak en başta değerlendirilmesi ve alınacak tedbirlerin de ona göre belirlenmesi olanağının ortadan kaldırılmasına sebebiyet verecek şekilde, projenin parçalara ayrıldığı dikkate alındığında, ‘Kömür Hazırlama Tesisi (Lavvar)’ ve HEMA Limanı (Dolgu Alanı ve Rıhtım) projesinden ayrı olarak verilen dava konusu HEMA Termik Santrali, Kalker Ocakları ve Kül Depolama Sahası Projesiyle ilgili ÇED Olumlu kararında hukuka uyarlık bulunmadığından davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir” ifadeleri yer aldı.

Danıştay bu kararıyla dava konusu işlemi, yani HEMA Termik Santrali Kalker Ocağı ve Kül Depolama Sahası projesine ait ÇED Olumlu Kararını, 26 Aralık 2018 tarihinde iptal etti.

Danıştay 14. Dairesi aynı tarihte, Zonguldak İdare Mahkemesi tarafından reddedilen bir başka davayı daha görüştü. HEMA Termik Santrali projesinin bir diğer parçası olan HEMA Limanı (Dolgu Alanı ve Rıhtım) projesi hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilmiş ÇED Olumlu Kararı da aynı gerekçeyle iptal edildi. Danıştay 14. Dairesi, HEMA Limanı projesinin de entegre proje kuralına uymadığını belirtti.

Amasra’ya termik santral projesinde bugüne nasıl gelindi, şimdi ne olacak?

Bartın’ın Amasra ilçesinde kurulması planlanan termik santral projesinin yargı süreci, proje birkaç parçaya bölünmüş olduğu için oldukça karışık. Resmen 2009’da başlayan resmi süreçte de termik santral proje alanı, santrallerin sayısı ve teknik özellikleri defalarca değiştirildi.

Bugün HEMA Termik Santrali ismiyle anılan projeyi planlayan Hattat Holding’in Amasra’ya olan ilgisi 1999’da başladı. Amasra’da çıkarılan kömürün kullanılacağı bir termik santral projesi için kentte ilk defa 1999’da bir toplantı yapan Holding, toplumsal tepki üzerine o dönemde geri adım attı. Ancak Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK), Amasra-B kömür sahası için açtığı ihaleyi 2005’te kazanan şirket, bu bölgeden rödovans usulüyle kömür çıkarma hakkını elde etti. Hattat Holding’in Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) 2006’da başvurarak termik santral için elektrik üretim lisansı alması, şirketin termik santral projesi planlarından vazgeçmediğini ortaya koydu. Termik santral projesi için ÇED süreci 2009’da resmen başladı ve Bartın ve Amasra sakinleri de ertesi yıl, yani 2010’da Bartın Platformu’nu kurdu.

Şirketin 2009’da başlattığı projede, 2,640 MW kurulu güce sahip bir termik santral öngörülüyordu. Ancak yer seçiminin uygunsuz olduğu gerekçesiyle ÇED süreci İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) aşamasını geçemedi. Bunun üzerine Hattat Holding, 1,320 MW kurulu güce sahip Amasra ve Bartın Termik Santrali isimlerini taşıyan iki farklı proje için 2010’da yeni başvurularda bulundu. Tarlaağzı ve Gömü köyleri arasındaki alanın santral için uygun olmadığına karar verildi ve Bakanlık bu iki termik santral projesi için Bartın’daki Delikliburun ve Filyos mevkilerini işaret etti; santral projelerinin birinin ismi Amasra Termik Santrali’nden Hema Termik Santrali’ne, diğeriyse Bartın Termik Santrali’nden Batı Karadeniz Termik Santrali’ne dönüştürüldü. Daha sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu alanların da termik santral projelerine uygun olmayacağına karar verdi ve iki santral projesi için 2010’da başlatılan ÇED süreçleri 2012’de sonlandırıldı.

Hattat Holding Ocak 2013’te, daha önce Bakanlıkça termik santral projesine uygun olmadığı belirlenmiş Tarlaağzı ve Gömü köyleri ortasına 1,320 MW kurulu güce sahip, Hema Entegre Termik Santraliprojesini inşa etmek için tekrar başvuru yaptı. Termik santral için hazırlanan ÇED Raporu Bartınlıların itirazları sayesinde iki defa daha İDK aşamasında takıldı.

2014’te revize edilmiş ÇED Raporu bir kez daha İDK önüne gelince, Amasra’da geniş katılımlı bir insan zinciri ve bir günlüğüne kepenk kapatma eylemleri gerçekleştirildi. İDK’dan geçip nihai hale gelen ÇED Raporuna karşı 10 günlük yasal itiraz süresinde, Bartın Platformu tam 42 bin ıslak imzalı dilekçe topladı ve bu dilekçeleri Bakanlığa sundu. On binlerin tepkisini çeken proje hakkında Bakanlık karar vermekten kaçındı ve ÇED süreci 2014’te sessizliğe büründü.

2015 sonrasında, aslında tek proje halinde hazırlanması gereken termik santralin dört parçaya bölündüğü ve her bir proje hakkında ayrı ÇED süreçleri yürütüldüğü anlaşıldı. İDK süreçlerinde iki kez durdurulan, termik santralin ana ünitesini de kapsayan HEMA Termik Santrali ve Kül Depolama Sahası için yürütülen ÇED sürecinin yanı sıra, içinde dolgu alanı ve rıhtımın yer aldığı HEMA Limanı projesi için ayrı, kömür lavvarlama (kömürün kalorice zenginleştirilmesi) faaliyetlerini barındıran Kömür Hazırlama Tesisi ile elektrik iletim hattı projesi için ayrı ÇED Raporları hazırlandığı görüldü.

Termik santral projesi hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 6 Ekim 2016’da tekrar ÇED Olumlu Kararı verince eylemler yeniden başladı. O tarihe kadar Türkiye’de bir çevre davasında en fazla sayıda davacı, Artvin-Cerattepe’deki madencilik faaliyetleri projesinin iptali için bir araya gelmişti. 2016’da termik santral projesi için verilen ÇED Olumlu Kararına karşı Bartınlıların açtığı dava, Cerattepe’yi geride bıraktı. 2019 davacıylaaçılan davanın Zonguldak İdare Mahkemesinde görülen duruşmasına da yüzlerce Bartınlı katıldı. Ancak HEMA Termik Santrali ve Kül Depolama Sahası Projesi ile HEMA Limanı hakkındaki ÇED Olumlu Kararlarının iptali için açılan davalar Mayıs 2018’de reddedildi. 15 Ocak 2015 tarihinde verilen ÇED Gerekli Değildir Kararı Kasım 2015’te iptal edilenKömür Hazırlama Tesisi projesi içinse 2017’de şirket tarafından yeni bir ÇED Raporu hazırlandı.

Danıştay 14. Dairesinin aldığı iptal kararlarıyla, HEMA Termik Santrali projesine ait dört parçaya bölünmüş ÇED Raporlarından iki tanesine ait ÇED Olumlu Kararları ortadan kalktı. Bu projelerden birinin santralin ana ünitelerini de kapsamasından ötürü, eğer Hattat Holding santral projesinde ısrarcı olursa tüm üniteleri kapsayan yeni bir ÇED süreci başlatmak zorunda kalacak.