Bilirkişi raporuna göre, Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinde kurulması planlanan yeni termik santralin etkileri hesaplanırken bölgede halihazırda çalışan santrallerin yarattığı kirlilik yükü görmezden gelindi.
Doğu Eroğlu (21 Mayıs 2019 Medyascope)
Kış aylarında yağan karla birlikte termik santrallerden yayılan küller Çoğulhan Mahallesi’nin üzerini kaplayınca Afşin’deki hava kirliliği kamuoyunu şaşkınlığa uğratmış, basında “Afşin’e termik santraller yüzünden siyah kar yağıyor” başlıkları atılmıştı. Afşin’de yıllardır çalışan ve siyah kara yol açan kömüre dayalı termik santraller Greenpeace’in Mart 2019 tarihli raporuna göre daha şimdiden 17 bin erken ölüme yol açtı. Ancak bölgede Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) tarafından işletilen santralin kapasitesinin artırılması, özel sektör eliyleyse iki yeni termik santral kurulması planlanıyor.
Diler Holding tarafından Afşin’de Akbayır mevkiinde kurulmak istenen Diler Elbistan Termik Santrali projesinin iptali için aralarında Elbistan Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu’ndan yurttaşlar ile TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası’nın da bulunduğu 88 davacı tarafından açılan dava kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunun geçtiğimiz günlerde Kahramanmaraş İdare Mahkemesi’ne ulaşmasıyla, yeni santral projelerinden biri zora girdi. Bilirkişi raporu, Diler Elbistan Termik Santrali projesi hazırlanırken bölgede yıllardır çalışan kömürlü termik santrallerin kirletici etkilerinin hesaba katılmadığını ortaya çıkardı.

EÜAŞ tarafından işletilen linyite dayalı Afşin-Elbistan B Termik Santrali ile Çelikler Holding tarafından işletilen Afşin-Elbistan A Termik Santrali, Türkiye’nin kapasite bakımından en büyük ikinci ve üçüncü termik santralleri.
Santraller 17 bin erken ölüme yol açtı ama bilirkişi heyetinde halk sağlığı uzmanı yok
Greenpeace tarafından Mart 2019’da yayınlanan rapora göre, Afşin-Elbistan bölgesinde faal kömüre dayalı termik santrallerden kaynaklanan PM2.5(2,5 mikrometre çapından daha küçük olan partiküller) ve NO2(nitrojen dioksit) emisyonları yüzünden 1984’ten bugüne 17 bin erken ölüm meydana geldi. Aralarında Diler Holding’in planladığı termik santral projesinin de bulunduğu yeni santrallerin Afşin’de faaliyete geçmesi, santrallerin işletme ömrü sonuna kadar meydana gelecek erken ölüm sayısını 32 binin üzerine çıkaracak.
Yaklaşık 35 yıldır kömüre dayalı termik santrallerin çalıştığı Afşin’deki halk sağlığı sorunları sürekli gündeme gelse dahi, Diler Elbistan Termik Santrali projesi hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Haziran 2018’de verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu Kararının iptali için açılan dava kapsamında hazırlanan bilirkişi heyetinde halk sağlığı uzmanı yer almadı. Bilirkişi raporu Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nin Çevre Mühendisliği, Jeoloji Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği bölümleri ile Ziraat Fakültesi’nde görev yapan bilim insanları tarafından hazırlandı.
ÇED Raporunda bölgede hiç termik santral yokmuş gibi hesap yapılmış
Diler Elbistan Termik Santrali projesi hakkında bilirkişi heyetinin yaptığı en önemli tespit, santralin doğaya ve topluma etkileri değerlendirilirken, bölgede halihazırda çalışan kömüre dayalı termik santral projelerinin hesaba katılmadığını yönündeydi. Bilirkişi raporuna göre, Diler Elbistan Termik Santrali projesinin hava kirliliği etkileri değerlendirilirken, bütüncül etki analizi adı altında yalnızca bölgede kurulması planlanan bir başka termik santral projesi olan Elbistan Enerji Santrali’nin olası etkileri hesaba katıldı. Bir başka deyişle, hava kirliliği etkileri incelenirken halihazırda çalışmakta olan Afşin-Elbistan A ve Afşin-Elbistan B termik santrallerinin yarattığı kirlilik görmezden gelindi. Oysa Afşin-Elbistan A Termik Santrali 1984’ten beri, Afşin-Elbistan B Termik Santrali 2006’dan beri faal.
Projeye onay vermek için DSİ’nin itirazı baypas edilmişti
Diler Holding’in kurmak istediği kömüre dayalı termik santral projesi için ÇED süreci, Ocak 2013’te Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulan proje başvuru dosyasıyla başlamış, firmanın proje alanı olarak belirlediği bölge hakkında Devlet Su İşleri’nin (DSİ) olumsuz görüş vermesiyle süreç durmuştu. Kavaktepe Barajı ve Söğütlü Barajı sulama alanlarının ve bölgedeki sulama kooperatiflerine ait 16 su kuyusunun termik santral proje alanı içinde kaldığını belirten DSİ, termik santral projesi hakkında özel format vermeyerek süreci durdurmuştu. Mahkeme yoluyla DSİ kararının iptal edilmesinin ardından, DSİ’nin olumsuz görüşüne karşın proje hakkında Bakanlık tarafından özel format belirlenmişti. DSİ’nin itirazının baypas edilmesi sonrasında firma tarafından hazırlanan ÇED Raporu hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Haziran 2018’de ÇED Olumlu Kararı vermişti.
Köyler ve tarım alanları susuz kalacak
Bilirkişi raporunda, DSİ’nin yıllar önce yaptığı uyarıların benzerleri de yer aldı. Diler Elbistan Termik Santrali projesi kapsamında yapılacak linyit madenciliği çalışmaları sırasında bölgedeki su kaynaklarındaki suyun uzaklaşacağı, Bakış Köyü ve civarındaki pek çok yüzey su kaynağının kuruyabileceği bilirkişi raporunda vurgulandı. Raporda, su rejimindeki bu değişikliğin bölgedeki tarıma olumsuz etki yapmasının beklenebileceği de yer aldı. Öte yandan rapora göre, proje alanı güneyinde bulunan yüksek dağlardan proje alanına yönelen yeraltı ve yerüstü suları mevcut ancak proje kapsamında toplama havuzları ve pompa istasyonlarının planlanmadığı için proje alanında su baskını riski de bulunuyor.
Bilirkişi heyeti: “Kamu yararı yok”
Özellikle kümülatif etki konusundaki hatalı yaklaşımın birkaç defa vurgulandığı bilirkişi raporu, “Elbistan (Akbayır) 400 MW TES Entegre Projesine ait ÇED Raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde ÇED Olumlu Kararının üstün kamu yararı, yöre halkının bireysel menfaatleri, ekoloji ve sürdürülebilirlik açısından yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır” ifadeleriyle sonlandı ve bilirkişi heyeti proje hakkında olumsuz görüş bildirmiş oldu.