Pek çok iklim örgütü tarafından oluşturulan Küresel Kömürden Çıkış Listesi’ne, kömür şirketlerinin enerji ve madencilikteki büyüme parametreleri de eklendi. Gelişmeyi duyuran Avrupa İklim Ağı Türkiye Koordinasyonu ise planlanan kömürlü santral kapasitesinde Türkiye’nin Çin ve Hindistan’ın ardından dünya üçüncüsü olduğunu anımsatıyor.

Doğu Eroğlu (23 Eylül 2019 Medyascope)

Tüm dünya 20 Eylül’deki Küresel İklim Grevi eylemlerini konuşuyor. Çocukların başı çektiği kitleler, iklim krizinin ilk öncelik haline gelmesi ve fosil yakıtların tamamen terk edilmesi için yerel ve ulusal idareciler ile finans ve üretim devlerinin karar alıcılarına çağrı yapıyor. Urgewald ve 30 iklim örgütünün hazırladığı Küresel Kömürden Çıkış Listesi (GCEL) ise dünyadaki pek çok kömür şirketinin genişleme politikalarını sürdürdüğünü gösteriyor.

Planlanan kömürlü termik santral sayıları küresel ölçekte azaldı fakat GCEL projesi paydaşlarına göre, finans dünyası ile kömür şirketleri arasındaki bağlar sürdükçe kömüre bağlı endüstrilerdeki yatırımların hız kesmesi zor görünüyor. GCEL’in hedefi de finans ile kömür arasındaki bağlantıları zayıflatmak. Kömür ekonomisinin dünyadaki önde gelen şirketlerinin bilgilerini finans ve sigorta kuruluşlarıyla paylaşan GCEL projesi, bu şirketlerin finansman ve sigorta hizmetlerinden faydalanmasını önlemek istiyor. 2017’den beri yayında olan listedeki parametreler arasında artık, şirketlerin kömür ve maden yatırımlarındaki planlanan artışlar da yer alıyor. GCEL projesinin güncellenmiş haline coalexit.org adresinden erişilebiliyor.

Planlanan kömürlü santral kapasitesinde Türkiye’nin önünde sadece Çin ve Hindistan var

Listedeki bu güncelleme üzerine bir açıklama yapan GCEL paydaşı Avrupa İklim Ağı (CAN Europe) Türkiye Koordinasyonu, Türkiye’nin planlanan kömür santralleri kapasitesinde dünya üçüncüsü olduğunu hatırlatıyor. Türkiye’yi geride bırakmayı başaranlar ise nüfusları Türkiye’nin neredeyse 18 katı olan, dolayısıyla enerji gereksinimleri de daha fazla iki ülke, Çin ve Hindistan. Çin’de planlanan kömüre dayalı kurulu güç 226,229 mW. Hindistan’ın planladığı kurulu güç ise 91,540 mW.

Türkiye bu iki ülkeyi, 34,436 mW’lık planlanan kurulu güçle takip ediyor. Yani proje aşamasında olan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulmuş, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci devam eden ya da inşaat halindeki tüm kömüre dayalı termik santraller devreye girdiği takdirde Türkiye’nin elektrik üretimindeki kurulu gücü 34,436 mW artacak. 

Global Coal Plant Tracker’a göre, Türkiye’de planlama aşamasındaki kömüre dayalı termik santral projelerinin konumları. 

Urgewald Direktörü Heffa Schuecking, “2019 verilerimiz, kömür endüstrisinin sabırla ele alınması için zaman kalmadığını gösteriyor” diyor. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 1,5℃ Raporu, sıcaklık artışını sınırlayabilmek için kömüre dayalı enerji üretiminin vakit kaybetmeden durdurulması gerektiğini söylüyor. Ancak Urgewald’ın başı çektiği iklim örgütlerinin hazırladığı GCEL’deki 746 şirketin 400’ü, kömür faaliyetlerini azaltmak bir yana, daha da artırmayı planlıyor. Schuecking, “Bankalar, sigorta şirketleri, emeklilik fonları ve diğer yatırımcıların paralarını kömür endüstrisinden çekmelerinin zamanı çoktan geldi” diye konuşuyor.

Avrupa İklim Ağı (CAN Europe) Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Elif Gündüzyeli, Türkiye’de kömürlü termik santral yatırımlarına karşı yerelde mücadele veren yurttaşlar ile Türkiyeli iklim aktivistlerinin GCEL’i kullanarak küresel finansörleri kömürlü yatırımlara karşı uyarabileceğini aktarıyor. Medyascope’a konuşan Gündüzyeli, “Dünyanın pek çok yerindeki iklim aktivistleri ve fosil yakıt yatırımlarına karşı mücadele eden yöre halkları bu listeyi, zararlı projeleri sermaye finansörlerinin dikkatini çekmek için kullandı. Türkiye’deki aktivistler de bu şekilde kullanabilir. Kendi karbonsuzlaşma kriterlerini yerine getirmek ve yeniden belirlemek için bu listeyi bir araç olarak kullanan finans ve yatırım dünyası aktörleri, portföylerinden bu şirketleri çıkarmak veya daha temiz olanlarını eklemek için yerel ölçekteki etkilerini de bilmek isterler. Bu liste, finans ve yatırım sektörüne hem karşılaştırma ölçütlerini hem de bu ölçütlere uymayan şirketleri sunuyor. Yani aslında, finans ve yatırım sektöründen önce bu listedeki enerji ve maden şirketleri kendi kömür yatırımlarını gözden geçirebilir ve kömürden çekilmek için bir yol haritası ortaya koyabilirler. Sonra da bu düşük karbonlu yol haritasına geçebilmek için finansal kaynak arayışına girebilirler” diyor.

Zonguldak’ın Çatalağzı ilçesinde halihazırda tam yedi termik santral ünitesi çalışıyor. Bunlara ek olarak yeni bir termik santral ile çalışan santrallerden birine yeni bir ünite de planlama aşamasında (Fotoğraf: Doğu Eroğlu)

Hedef, finans ve sigorta şirketlerinin kömürden çıkış için itici güç olması

Allianz, KLP, Storebrand, Nationale Nederlanden, Avustralya Commonwealth Bank ve Crédit Agricole gibi büyük finans kuruluşları, yatırım portföylerinden kömürü çıkaracaklarını duyurup bu konuda takvimler hazırlamaya başladı. Dünya çapında faaliyet gösteren 16 sigorta şirketiyse kömür projeleriyle ilgili sigorta sözleşmelerini sonlandırdı ya da kapsamlarını daralttı.

Bu konudaki en somut adımlardan birini atan kuruluşsa Norveç’in Hükümet Emeklilik Fonu. Fon Haziran 2019’da kömüre dayalı enerji üretimi 10 GW üzerinde olan ya da yılda 20 milyon tondan fazla kömür üretimi yapan şirketleri portföyünden çıkardı. Fon, GCEL’in kömürden çıkış listesi için belirlediği üç kriterden ikisini kendi portföy parametreleri arasına da dahil etti.

Küresel Kömürden Çıkış Listesi’ni tasarlayan iklim örgütleri, listeyi oluşturmak için kullandıkları üç temel kriterin finans ve sigorta sektörü tarafından da benimsenmesini ve bu kriterlere uyan şirketlerle ilişkilerini sonlandırmasını istiyor.

Küresel Kömürden Çıkış Listesi’ne şu üç kriterden birini yerine getiren şirketler ekleniyor:

  • Göreceli kriter: Şirketin tüm gelirlerinde kömürün payı yüzde 30 ve üzerindeyse veya gelirlerinde kömüre dayalı enerji üretiminin payı yüzde 30 ve üzerindeyse.
  • Mutlak kriter: Şirketin yıllık kömür üretimi 20 milyon metreküpün üzerindeyse veya kömüre dayalı elektrik üretim kapasitesi 10 GW’ın üzerindeyse.
  • Genişleme kriteri: Şirket yeni kömür madenleri, yeni kömüre dayalı santraller ya da yeni kömür tesisleri planlıyor ya da inşa ediyorsa.

Türkiye’den listeye giren 65 firmanın 35’i kömüre dayalı yeni yatırımlar planlıyor

Bu kriterlerden en az birini sağlayan şirketler listeye ekleniyor. Türkiye’den 65 firma ve kuruluş (aralarında kamu kuruluşu niteliğindeki Türkiye Kömür İşletmeleri –TKİ–, Elektrik Üretim A.Ş. –EÜAŞ– gibi kurumlar da bulunuyor) GCEL listesine girmiş durumda. Ancak bu 65 firmanın bazıları, diğerlerinin alt kuruluşu.

GCEL veritabanındaki Türkiye kökenli kuruluşların sayısı 65.

Türkiye’den listeye girenler arasında Çalık Enerji, Çelikler Holding, Ciner Grup, Diler Holding, Eren Holding, Hattat Holding, Kolin Grup ve Limak Enerji gibi firmalar bulunuyor. Türkiyeli 65 firmanın 35’inin, kömüre dayalı ek yatırım planları bulunuyor. Alt kuruluşlar da dahil edildiğinde, GCEL veritabanı 2,288 dünya şirketi hakkında bilgi içeriyor.