Doğu Eroğlu (16 Ağustos 2013 BirGün Gazetesi)
Başbakan Erdoğan’ın, “Bu tencere tavacıları sizler yargıya taşıyacaksınız. Her şeyi devletten beklemeyin. Müracaatınızı yapıp yargıya bildirin, herkes haddini bilsin” ifadesi Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki sınav sorusuna ilham verdi. Medeni Hukuk dersinin bütünleme sınavında, Doç. Dr. Ömer Arbek’in hazırladığı “tencere-tava çalınmasının yarattığı mağduriyet” ve “kamu malına zarar veren çevre derneği” konulu sorular, öğrencilerce şaşkınlıkla karşılandı. BirGün’e konuşan Eğitim-Sen Ankara Üniversiteler Şubesi hukuk işleri sekreteri Dr. Cenk Yiğiter ise sınava girenlerin Gezi eylemcilerini suçlu ilan etmeye zorlandıklarını belirtti.
Tartışmalı soruların ilkinde, hükümeti protesto eden komşularının yaptığı tencere-tavalı eylemlerden rahatsız olan bir öğrencinin, protestolar yüzünden sınavlarına iyi hazırlanamadığı, derslerinden kaldığı ve psikolojik tedavi gördüğü belirtiliyor. Sınava girenlerden, tencere-tavadan rahatsız olan kişinin komşularına nasıl ve hangi tür bir dava açabileceğini belirtmesi isteniyor. Diğer soru ise Gezi Parkı olaylarının bir tasvirini içeriyor. Soruya göre, bir dernek kesilen ağaçları protesto etmek üzere Kızılay Meydanı’nda gösteri düzenliyor ancak göstericiler meydandaki kamu mallarına zarar veriyorlar, dernek merkezine yapılan baskında ise molotof kokteylleri ve silahlar ele geçiriliyor. Sınava girenlerden, bu derneğin protesto yapma hakkı olup olmadığının, kamu ve özel kişilerin mallarına verilen zarardan sorumlu tutulup tutulamayacaklarının ve dernek hakkında nasıl bir hukuki müeyyide uygulanabileceğinin açıklanması isteniyor.
Eğitim-Sen’den öğrencilere çağrı
İlgili sınav sorularını, Eğitim-Sen Ankara Üniversiteler Şubesi’nden Dr. Cenk Yiğiter BirGün’e değerlendirdi. Arbek’in hazırlamış olduğu soruları yanıtlayanlar arasında, Haziran ve Temmuz ayları boyunca süren devlet terörüne maruz kalmış öğrencilerin de olduğunu ifade eden Yiğiter, sınavdaki sorulara cevap vermeyi reddetmiş veya verdiği cevaplar yüzünden soruşturmayla karşılaşabilecek öğrencilere Eğitim-Sen olarak her türlü desteği verecekleri taahhüdünde bulundu. Teknik yönü ön plana çıkan bir derste bu soruların sorulmasının maksatlı olduğunu belirten Yiğiter, “İlgili sorular, Kamu Hukuku sınavında sorulmuş olsaydı belki bu kadar tartışmaya yol açmayacaktı. Ancak bu soruların Medeni Hukuk dersi sınavında sorulması işi farklı bir noktaya taşıyor. Medeni Hukuk söz konusu olduğunda tartışmalı sorular, tek bir doğru cevaba sahip teknik sorulara dönüşüyorlar. Siyaset bilimine ilişkin bir sınavda veya kamu hukukunda bu sorular sorulsa, öğrenciler farklı gerekçeler ileri sürerek değişik yaklaşımları tartışabilirler. Ancak burada istenen, eylemcilerin suç işlediğinin öğrenciler tarafından tasdiklenmesi” diye konuştu.
Tartışmalı konferansta konuşmacı
Doç. Dr. Ömer Arbek’in, 7 Aralık 2012’de Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’nde düzenlenen tartışmalı panelin de konuşmacıları arasındaydı. 7 Aralık’ta Alperen Ocakları ve Menzil Tarikatı’na yakın olduğu iddia edilen grupların düzenlediği borçlar hukuku sertifikası konferansı, kampüste polisin de karıştığı bir gerginliğe yol açmıştı. Panele katılmak üzere kampüse giriş yapan kişilerin, beraberlerinde satır ve bıçak gibi kesici aletler bulundurduklarının anlaşılması üzerine kampüse giren polis, bu kişilere okul çıkışına kadar eşlik etmiş, sol görüşlü öğrencilere ise biber gazı atmıştı. Olay, 18 Aralık’ta ODTÜ’deki polis saldırısında beyin kanaması geçiren Barış Barışık’ın, MHP milletvekili Lütfü Türkkan tarafından hastanede ziyaret edilmesiyle tekrar gündeme gelmişti. MHP teşkilatlarının, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Barış Barışık’ın 7 Aralık’taki paneli protesto edenlerden biri olduğunu belirtmesi üzerine, geçmiş olsun ziyaretine giden Türkkan, bilgi eksikliğinin kurbanı olduğunu söyleyerek tüm MHP’lilerden özür dilemişti.