ÇED kapsamı dışındaki üçüncü köprüye, yabancı yatırımcı çeksin diye ÇED hazırladılar

Doğu Eroğlu (29 Ağustos 2013 BirGün Gazetesi)

TMMOB’a bağlı Çevre Mühendisleri Odası’nın (ÇMO) Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na sorduğu soru, üçüncü köprü için hazırlanan sahte ÇED’i ortaya çıkarttı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yönetmelikte yaptığı değişiklikle dev projeleri Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu’ndan muaf bırakmasıyla, kamuoyu denetimi devre dışı kalmıştı. ÇMO’nun Bakanlığa sorusuyla, projelerin çevreye ve halka yapacağı etkiyi umursamayan hükümetin, yabancı yatırımcıları çekebilmek ve projeye kredi sağlayabilmek için bağlayıcılığı olmayan ÇED raporları hazırlattığı anlaşıldı.

Üçüncü Köprü’ye yatırımcı bulmak için sahte ÇED

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Nisan ayında ÇED yönetmeliğinde yaptığı değişiklikle aralarında İstanbul Boğazı’na yapılacak üçüncü köprünün de olduğu pek çok proje ÇED kapsamı dışında kalmıştı. Ancak Karayolları Genel Müdürlüğü’nün ÇMO’ya verdiği cevapla, yabancı yatırımcıları çekmek sebebiyle projeler için hukuki olarak herhangi bir bağlayıcılığı olmayan ÇED raporları düzenlendiği anlaşıldı. Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı Karayolları Genel Müdürlüğü, ÇMO’ya verdiği cevapta şöyle dedi: “Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi, ÇED Yönetmeliğinin Geçici 3. maddesi uyarınca ÇED yönetmeliği hükümlerine tabi değildir. Finansmanının dış kaynakla gerçekleştirilmesi öngörülen projede; ÇED yönetmeliği hükümlerinden muaf olmasına rağmen, kredi temin sürecinde yabancı kreditörlerce ÇED raporunun hazırlanması istenmekte olduğundan bu kapsamdaki çalışmalarımız devam etmektedir.” Karayolları, böylelikle Başbakan Erdoğan’ın “faiz lobisi” diye nitelendirip Gezi Parkı olaylarının arkasında olduğunu iddia ettiği yabancı yatırımcılarla işbirliklerinin sürdüğünü itiraf etmiş oldu.

Kamulaştırmadan önce inşaat başladı!

Karayolları Genel Müdürlüğü’nün yanıtındaki bir başka skandal ise üçüncü köprünün yapılacağı alandaki kamulaştırma çalışmalarının henüz başlamadığı itirafıydı. ÇMO’ya verilen yanıttaki, “Kamulaştırma işlemleri ve taşınmaz değerlemesi çalışması henüz başlamamış olup, kamulaştırma bedelleri henüz tespit edilmemiştir” ifadesi kamu kaynaklarının zarara uğratılacağı şüphesini akıllara getirdi. Köprü inşaatındaki çarpıklıkları BirGün’e değerlendiren ÇMO Başkanı Baran Bozoğlu, ranta dikkat çekti. Çevresel etkiler öne sürülerek proje arazisi ve kapsamında yapılan değişiklikleri öğrenmek için iki bakanlığa başvurduklarını ifade eden Bozoğlu, proje ÇED kapsamından çıkarılmamış olsaydı, kamuoyu denetimi sayesinde planın daha isabetli biçimde yapılmış olacağını ifade etti. Bozoğlu, “Proje ÇED kapsamında olsaydı zaten bu değişikliklere gerek kalmazdı. Halkın yaşayacağı sorunları önlemek için ÇED düzenlemeyenler, bankalardan ve yabancı finansörlerden kredi alabilmek için kendi kendilerine ÇED hazırlıyorlar. Bunun yanı sıra, kamulaştırma çalışmalarına henüz başlanmamış olduğu açıklaması büyük bir skandaldır. Hak sahiplerinin arazilerinden haberleri bile olmadan yol geçmiş olabilir çünkü kamulaştırma yapmamışlar. Sanki yangından mal kaçırıyorlar. Sadece bu yüzden projeye bir sürü dava açılacak. Öte yandan değer belirleme çalışmalarının henüz yapılmamış olması, diğer yönden de şaibe yaratıyor. İnşaat başladıktan sonra devlet metrekaresi 50 lira eden arazi için 500 lira ödeyerek birilerini zengin mi edecek?” değerlendirmesinde bulundu.

Dev projeler ÇED kapsamından nasıl çıkarılmıştı?

Yap-işlet-devret modeliyle yapılması planlanan dev projeler, ülkeye çekeceği yabancı yatırımlar sebebiyle kamuoyu denetiminden kaçırılmaya çalışılıyor. Köprü, otoyol, termik santral, nükleer enerji santrali ve HES gibi geri dönüşü olmayan zararlara sebep olabilecek büyük projeler, 2008’de yürürlüğe giren Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’ne getirilen ek maddelerle ÇED yönetmeliğinden muaf tutuluyorlar. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı önce 2013 ve 2015’e dek yatırımlarına başlanan projeleri ÇED kapsamı dışında bırakmış, Ekoloji Kolektifi Derneği’nin itirazı üzerine yönetmeliğe eklenen bu madde iptal edilmişti. Danıştay iptal gerekçesinde, ÇED sürecinin halkın yatırım planlarına demokratik biçimde katılması noktasında kritik olduğuna dikkat çekmişti.

Yeni bir hamle yapan bakanlık, iptal edilen madde yerine getirdiği düzenlemeyle, Haziran 1997’ye dek yatırım programına alınmış olup, Nisan 2013’e dek planlama aşaması geçmiş veya ihalesi yapılmış projeleri yeniden ÇED kapsamı dışında bırakmıştı. Bu düzenlemeden, yatırım planlaması Haziran 1997 öncesinde yapıldığı iddia edilen üçüncü köprü de yararlanmıştı.