Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İstanbul’a yapılacak üçüncü havalimanı projesinde yürütmeyi durdurma kararının etrafından dolaşıp süreci tekrar başlattı, 1347 sayfalık yeni bir ÇED raporu yayınladı
Doğu Eroğlu (11 Mart 2014 BirGün Gazetesi)
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ocak ayında İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nin aldığı kararla yürütmesi durdurulan İstanbul’a yapılması planlanan Üçüncü Havalimanı projesi için yeni bir Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu yayınlandığını duyurdu. Önceki raporun yaklaşık 4 katı uzunluktaki 1347 sayfalık rapor 6 Mart tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunularak halkın katılımı süreci yeniden başlatılırken, yeni ÇED’e dayanak olarak gösterilen genelgeyle İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nin aldığı yürütme durdurma kararları örtüşmüyor. Bakanlık, keşif ve bilirkişi raporu gelene kadar projenin ÇED Olumlu kararının yürütmesinin 21 Ocak’ta durdurulması kararının etrafından, yeni süreç başlatarak etrafından dolaşmaya çalışıyor. Raporun 13 Mart Perşembe günü İnceleme Değerlendirme Komisyonu’na sunulup nihai hale gelmesi beklenirken, yurttaşların ve meslek odalarının yürütmesi durdurulan ÇED süreci devam ederken yeni bir ÇED Raporu hazırlanması işlemini önümüzdeki günlerde yargıya taşımaları bekleniyor.
Yeni ÇED Raporu dayanaksız
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hâlihazırda devam eden bir ÇED süreci varken, İstanbul Bölgesi 3. Havaalanı projesiyle ilgili yeni bir ÇED raporu hazırlanmasına gerekçe olarak, 2009/7 ÇED Genelgesi’ni gösterdi. Bakanlığın internet sitesinde yapılan duyuruda, “Açılan davada 21 Mayıs 2013 tarihli ÇED Olumlu kararının yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmiş, bu karara istinaden söz konusu proje ile ilgili yeniden hazırlanan ÇED Raporu, 2009/7 Genelgesi kapsamında Bakanlığımıza sunulmuş olup ÇED Raporu halkın görüşüne açılmıştır” denildi. Ancak söz konusu genelgede belirtilen hususlarla yürütmesi durdurulan Üçüncü Havalimanı projesi ÇED Raporu arasında bağlantı bulunmuyor. 2009/7 Genelgesi’nde, mahkemelerin ÇED Olumlu kararlarının yürütmesini belirli gerekçeler öne sürerek bozması durumunda, belirtilen sorunlar idare tarafından çözülüp İnceleme Değerlendirme Komisyonu’na sunulabileceği ve ÇED Raporu’nun kurulda kabul görmesi halinde sürecin kaldığı yerden devam edebileceği belirtiliyor. Ancak Üçüncü Havalimanı projesinin ÇED Olumlu kararının yürütmesinin durdurulması olayı, bu genelgedeki şartları sağlamıyor. İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nin 21 Ocak’ta aldığı kararda özel bir gerekçe belirtmeden, keşif ve bilirkişi görüşü mahkemeye sunulana kadar ÇED Olumlu kararının yürütmesini durdurmuştu. Meslek odaları ve yurttaşların önümüzdeki günlerde, ÇED Olumlu kararının yürütmesinin durdurulmasına karşın Bakanlığın yeni ÇED süreci başlatmasını yargıya taşımaları bekleniyor.
ÇED’de değişiklik yok
Yeni ÇED Raporu’nda yaptırılan incelemeler ve alınan uzman görüşlerine karşın, projeye meslek odalarının, sivil toplum kuruluşlarının ve yurttaşların karşı çıkmasına yol açan kritik alanlarda hiçbir değişiklik yapılmaması dikkat çekti. İnşa edilecek pistlerin konumları, dev proje kapsamında inşa edilmesi planlanan yapılarda ve projenin uygulanacağı alanın büyüklüğünde hiçbir değişikliğe gidilmedi. Özellikle yurttaşların, basına sızan dinleme kayıtlarında havaalanı ihalesini alan Cengiz-Limak-Kolin konsorsiyumunun ihale karşılığında Başbakan Erdoğan’dan Turkuvaz Medya Grubu’nu satın almakla görevlendirildiğinin ortaya çıkmasıyla artan kent rantı tepkilerinin odağındaki yapılar yeni ÇED raporunda da yer buldu. Kuş göç yolları üzerine kurulu olduğu gerekçesiyle eleştirilere konu olan pist konumları da olduğu gibi korundu ve pist koordinatları ile iniş-kalkış güzergâhlarında değişiklik yapılmadı. Yeni raporda toplamda 7 bin 650 hektar alan üzerine kurulacak projenin yaratacağı etkinin ulaşım yoğunluğunu artırarak karbon emisyonunu yükselteceği belirtilirken, projenin Kuzey İstanbul bölgesinde yapay bir sıcaklık artışı yaratacağı itirafı da rapora geçti. Elektromanyetik kirlilik konusunda rapora giren ciddiyetsiz ifadeler ise dikkat çekti. Raporda, “Kentleşmenin olduğu her yerde görülen elektromanyetik kirlilik havaalanları içinde kaçınılmaz bir sonuç olup teknoloji çağında yaşadığımız ve teknolojinin daha da gelişeceği göz önüne alındığında söz konusu elektromanyetik dalgalar göz ardı edilebilecektir” ifadelerinin kullanıldığı görüldü.