Hazırlanan iddianamede Gaökçek’in ODTÜ Yolu’na karşı çıkan 24 yurttaş hakkında 2 buçuk yıldan 15 yıla kadar hapis istenirken, çevre ve kent rantına karşı toplumsal muhalefetin etkisizleştirmek için güncellendiği öne sürülen Türk Ceza Kanunu 113’üncü maddenin yeni hali ilk defa bir iddianameye girdi

Doğu Eroğlu (3 Mayıs 2014 BirGün Gazetesi)

Kamuoyunda “ODTÜ Yolu” olarak bilinen, Ankaralıların tüm tepkilerine rağmen Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek’in inşa ettirdiği 8 şeritli Eskişehir Yolu-Konya Yolu bağlantı otobanına karşı eylem yapan ve polis şiddetine maruz kalan ODTÜ’lüler ile yolun geçtiği Çiğdem ve 100. Yıl mahalleleri sakinleri hakkındaki ilk iddianame hazırlandı. Yolun geçtiği güzergâha kurulan direniş çadırlarının söküldüğü, bölgede bulunan ticari işletmelerin yıkıldığı ve pek çok ağacın söküldüğü 6 Eylül 2013 tarihinde yaşananların konu edindiği iddianamede, 24 genç hakkında 2 buçuk yıldan 15 yıla kadar hapis cezaları istendi. 24 kişi hakkında, toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet ettikleri ve dağılma uyarısına rağmen dağılmadıkları gerekçeleriyle hapis cezası istenen iddianameye damga vuran ise yeni haliyle ilk defa bir iddianamede yer bulan Türk Ceza Kanunu (TCK) 113’üncü madde oldu. Yerel yaşam savunucuları ve çevre örgütlerince, kent ve çevre yatırımlarına karşı yapılan oluşacak toplumsal muhalefeti caydırıcı hale getirmek için oluşturulduğu ileri sürülen “Kamu kurumu faaliyetini cebir veya tehdit kullanarak engellemek” suçunun ilk defa ODTÜ Yolu direnişçilerine atfedilmesiyle, yurttaş direnişlerine karşı katalog haline gelen suçlara yeni bir suç tipi eklenmiş oldu.

Polis saldırdı, mahkeme yargılıyor

Hakkında pek çok dava açılmasına ve diğer yasal süreçlerin devam etmesine karşın Gökçek’in inşaatını sürdürdüğü ODTÜ Yolu güzergâhına çadır kurarak direniş başlatan ve 6 Eylül 2013 sabahı polis ile belediye yıkım ekiplerinin müdahalesi sonucu gözaltına alınan, ODTÜ öğrencileri ile 100. Yıl ve Çiğdem mahalleleri sakinlerinden oluşan 24 Ankaralı hakkında 15 yıla kadar hapis isteniyor. 6 Eylül günü sabah 06.30 sıralarında yıkım ekipleri direniş çadırlarını dümdüz etmiş, polis ise otoban projesini istemeyen yurttaşları gözaltına almıştı. Bölgedeki yıkım ve yıkıma karşı eylemler akşama kadar sürmüş, dükkânların yıkıldığı ve ağaçların söküldüğü günün sonunda düzenlenen kitlesel eyleme ise yine polis saldırmıştı. Gece yarısına kadar süren eylemde ODTÜ ormanı arazisinde polisin attığı gaz bombaları yüzünden yangınlar çıkmış, pek çok öğrenci ve mahalleli yaralanmıştı.

15 yıla kadar hapis isteniyor

24 kişi hakkında hazırlanan iddianamede, olay günü görev yapan 6 polis de müşteki olarak yer aldı. ODTÜ Yolu’na direnen yurttaşlar çoğuna “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama,” “kamu kurumu faaliyetini cebir veya tehdit kullanarak engellemek” suçları atfedilirken, bazı direnişçilere bu iddiaları ek olarak “toplantı ve yürüyüşlere silah veya 23 maddede belirtilen aletlerle katılma” ve “görevi yaptırmamak için direnme” suçlarından da ceza istendi. 24 kişinin çoğu hakkında 2 buçuk yıldan 8 yıla kadar hapis cezası istenirken, bazı yurttaşlar 3 yıl 8 aydan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi. İddianamede yurttaşların çadırların sökümü sırasında polise taş ve sopayla saldırdıkları, öğlen saatlerinde “sökülecek olan ağaçların altına geçerek oturma eylemine başladıkları” akşam saatlerindeyse polise karşı barikat kurdukları belirtildi. Yurttaşlardan birinin üzerinden “CS Nonlethal Technologies” marka, “MP-40L CS 40 mm CS” tipinde bir adet patlamamış gaz fişeği çıktığı, Emniyet envanterine kayıtlı fişeğin Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne tespit edildiği de iddianameye girdi. Üzerinden gaz fişeği çıktığı iddia edilen kişi hakkında fişek yüzünden ek olarak 8 aydan 4 yıla kadar hapis talep edildi. İlk duruşmasının tarihi henüz belirlenmeyen dava, Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nde esas numarası aldı.

Yeni katalog suç TCK 113

İddianamenin en dikkat çeken yönü ise 24 sanığın 17’si hakkında, geçtiğimiz aylarda değişikliğe uğrayan Türk Ceza Kanunu 113’üncü madde kapsamında hapis cezası talebinde bulunulması oldu. 2 Mart tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilen Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yoluyla değişen TCK 113’üncü madde o tarihte hukukçuların ve çevre örgütlerinin tepkisini çekmişti. “Kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi” başlıklı maddede geçen “Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla; bir kamu faaliyetinin yürütülmesine, kamu kurumlarında veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında verilen ya da kamu makamlarının verdiği izne dayalı olarak sunulan hizmetlerden yararlanılmasına, engel olunması hâlinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur” ibaresi, TCK 113’ün kent ve çevre konulu toplumsal muhalefet hareketlerine karşı, katalog hale gelen suçlardan biri olabileceği yönünde değerlendirmelere yol açmıştı. Hukukçuların HES, termik ve nükleer santraller ile köprü, havalimanı, otoyol ve kentsel dönüşüm projeleri gibi inşaat faaliyetlerine karşı yapılacak eylemlerin bu madde kapsamında değerlendirilebileceğine ilişkin uyarısı, ODTÜ Yolu iddianamesine TCK 113’ün de dâhil edilmesiyle gerçeğe dönüştü. ODTÜ Yolu direnişçilerinden 17’si hakkında, kamu hizmetine engel oldukları gerekçesiyle ek olarak 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istendi.