Türkiye’de vatandaşlık hakkı alamayan, kamu hizmetlerinden yararlanamayan ve kaçak çalışmaya zorlanan Afgan mülteciler, BM’nin kendilerini üçüncü ülkelere yerleştirmemesi yüzünden insani kriz yaşıyor
Doğu Eroğlu (9 Mayıs 2014 BirGün Gazetesi)
Türkiye’de konaklayan ve sayıları 26 bini bulan Afgan mültecileri temsilen, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Ankara Ofisi önünde 27 gündür eylem yapan ve kentin ortasına kurdukları çadırlarda yaşayan 250 Afgan mülteci; Türkiye devleti, BM ve mülteci kabul eden diğer ülkelerin sorumluluk almaması sebebiyle yaşanan insani krize dikkat çekmeye çalışıyor. Türkiye’nin vatandaşlık hakkı vermediği, BM’ninse mülteci kabul eden üçüncü ülkelere gönderilmeleri için gerekli süreci başlatmadığı Afgan mülteciler, Türkiye’de mahkum edildikleri “yavaş ölüm” halini BirGün’e anlattılar. Afgan mülteciler için kurulan koordinasyonun sözcüsü Zakira Frotan, Afgan mülteciler arasındaki kanser hastalarının tedavi göremediğini, eğitim ve seyahat haklarının tamamen kısıtlandığını anlatırken, BirGün’e değerlendirme yapan BM’ye yakın kaynaklar ise Afgan mültecilere yerleşebilecekleri üçüncü ülke bulunmayışının ardında, ABD’nin Afganistan’daki askerlerini çekerken ülkenin güvenli hale geldiğine ilişkin yaptığı lobinin yattığını belirtti.
15 kişi dudaklarını dikti
BirGün’e konuşan Afgan mülteci koordinasyonu sözcüsü Frotan, BM’nin Afgan mültecilerin üçüncü ülkelere gönderilmesine ilişkin sürecin üç defa askıya aldığını ifade ederken, “BM suçu Türkiye’ye atıyor. Başka ülkelerin Afgan mültecileri kabul etmediğini söylüyorlar ve bize Türkiye’yle görüşmemiz gerektiğini iletiyorlar” diye konuştu. Göç İdaresi ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ile görüştüklerini belirten Frotan, Türkiye makamlarınınsa sorumlu olarak BM’yi işaret ettiğini dile getirdi. Frotan, sorumlu bulunamamasına tepki gösteren 15 mültecininse dudaklarını dikerek duruma tepki gösterdiğini söyledi.
Türkiye yaşam değil ölüm izni verdi
Türkiye’nin eğitim hakkı vermediğini, mültecilere bir hapishane hayatı yaşatıldığını, üniversiteyi kazanan Afgan mültecilerin ise seyahat özgürlüklerini kısıtlayarak yerleştirildikleri ilden çıkmalarını ve üniversiteye kayıt olmalarını engellediğini anlatan Frotan, sağlık hakkına erişimin önündeki engelleri ise şöyle anlattı: “Kanser olanlar oldu ancak tedavi göremedikleri için öldüler. Gaziantep’te diyalize girmesi gereken bir Afgan mülteciye doktorlar, ‘Paran yoksa gelme’ dedi. Yüzlerce hasta çok acil müdahale bekliyor.” Türkiye’de ikamet eden 26 bin Afgan mültecinin çalışma izni olmadığını ve kaçak çalışmaya zorlandığını ifade eden Frotan, “Afganistan’da çok önemli bir kariyere sahip bir mimar arkadaşım, burada diğer mimarlarla aynı işi yapmasına rağmen 200 TL’ye çalıştırılıyor” diye konuştu.
‘Süreci ABD politikaları tıkıyor’ iddiası
Afganistan’dan gelenlerin sayılarının son yılda yüzde binin üzerinde arttığını, genellikle komşu ülke İran’a giden Afgan mültecilerin İran’ın politikaları yüzünden Türkiye’ye gelmeyi tercih ettiğini belirten BM kaynakları, “Türkiye’deki BM ofisi Afgan mültecilerin statü değerlendirmelerini bir yıldır yapmıyor çünkü Afgan mültecilerin üçüncü ülkelere yerleştirilmelerinin önü kapanmış durumda. BM personel ve kaynaklarını daha acil krizlerin yaşandığı Suriye gibi ülkelerden gelen mülteciler için ayırmış durumda ancak yüksek politikadaki gelişmeler de Afganların durumunda pay sahibi” değerlendirmesinde bulundular. ABD’nin 2014 yılı sonuna kadar Afganistan’daki tüm askeri varlığını sonlandıracağını, bunun gerekçesi olarak da Afganistan’ın artık güvenli ülke statüsünde olduğunu öne sürdüğünü belirten BM’ye yakın kaynaklar, “ABD’nin Afganistan politikaları Afgan mültecilerin üçüncü ülke arayışını çıkmaza sokuyor. ABD BM nezdinde diğer ülkelere baskı yaparak Afganistan’ın ‘güvenli ülke’ olduğunu söylüyor. ABD bunu yüksek sesle dile getirirken, Afganistan’a asker yollamış diğer ülkeler ve mülteci kabul eden devletler, bu görüşe aykırı hareket edip Afgan mültecileri kabul etmek istemiyorlar” ifadelerini kullandılar. Mültecilerin çalışma izinleri olmadan ve kamu hizmetlerinden yararlanamadan Türkiye’de yaşamaya zorlanmasında BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin rolünün az olduğunu ifade eden BM kaynakları, Türkiye’nin yaptığı yeni yasal düzenlemelerin süreci güçleştireceği, Emniyet birimlerine bağlı Yabancılar Şubelerinin kapatılarak Göç İdaresi’nin kurulumu aşamasının sancılı geçeceğini belirtiyorlar.