Davanın tanığı, altı Şırnaklı yurttaşın kaybedilmesinde parmağı olan subayların telsiz konuşmalarını, yapılan işkenceyi ve infaz emrini anlattı
Doğu Eroğlu (27 Eylül 2014 BirGün Gazetesi)
Şırnak’ın Silopi ilçesi Görümlü beldesinde 1993’te zorla kaybedilen altı yurttaşla ilgili olarak altı subayın yargılandığı davanın üçüncü duruşmasında, olay tarihinde er olarak Şırnak’taki birlikte görev yapan bir vatandaş dinlendi. 14 Haziran 1993 sabaha karşı PKK ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada altı askerin yaşamını yitirmesinin birkaç saat sonrasında Görümlü’den askerlerce götürülen ve daha sonra kendilerinden haber alınamayan altı yurttaşın faillerinin yargılandığı davada tanık Yusuf Özdemir, altı yurttaşın ölen askerlerin intikamı için kurşuna dizildiğini anlattı. Olay tarihinde bölgede görev yapan birliklerden birinde er olan tanık Özdemir, kaybedilen altı yurttaşın “Ölen askerlerin intikamının alınması için Tuğgeneral Mete Sayar’ın emriyle Görümlü’den alınıp, işkence yapıldıktan sonra infaz edildiklerini” anlattı. Duruşmada güvenlik güçleri tarafından kaybedilen iki yurttaşın yakınları da beyanda bulundu. Babası ve ağabeyi Hamdo ve Hikmet Şimşek güvenlik görevlilerince kaybedilen Meryem Şimşek, “Gece çatışma seslerini duyduk, sabah ağabeyimi ve babamı götürdüler. Yatakları döşekleri, hatta bebek beşiklerini bile yaktılar” diye konuştu.
Önce işkence sonra infaz
Olay tarihinde zorunlu askerlik görevini Şırnak’a giden geçici birlikte er olarak yapan 1972 doğumlu Yusuf Özdemir, olay gününü anlattı. 13 Haziran’ı 14 Haziran’a bağlayan gece boyunca çatışmaların sürdüğünü ve altı askerin yaşamını yitirdiğini belirten Özdemir, “Kesiktepe’deki çatışmanın sabahı, Tuğgeneral Mete Sayar Bölük Komutanı Hasan Basri Vural’a Görümlü’den yedi kişinin ismini telsizle vererek, bu kişilerin ölen askerlerin intikamının alınması için birliğe getirilmesini emretti. Üç timle Görümlü’ye gidip ismi verilenleri alıp geldik. Tuğgeneral Sayar birliğe helikopteriyle geldikten sonra yedi kişiden biri salıverildi, diğer altı kişiye önce işkence yapıldı, sonra dizlerinden G3 tüfeklerle tarandılar, nihayetinde de infaz edildiler” diye ifade verdi. Altı kişinin 100’den fazla mermiye hedef olduğunu, cesetlerin birlikteki helikopter pisti yakınındaki hendeklere gömüldüğünü aktaran Özdemir, Yargılanan eski subayların bir kısmı, er olarak görev yapan Özdemir’in bu telsiz konuşmalarını duymuş olmasına imkân olmadığını belirtti, bir bölümü ise resmi belgelere göre olay tarihinde birlikte bulunmadıklarını beyan ettiler. Sanık avukatlarıysa Özdemir’in bölükte “yemekhane sorumlusu” veya “bulaşıkçı” olarak çalıştığını ileri sürerek ifadelerine itibar edilmemesi gerektiğini belirtti.