Gerze Destanını şirket değil halk yazdı:
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED sürecini sonlandırdı, Sinop’ta Gerze’nin Yaykıl Köyüne Anadolu Grubunun kurmak istediği dev termik santral projesi resmen tarih oldu
Doğu Eroğlu (5 Mart 2015 BirGün Gazetesi)
Gerzeliler ile Yaykıl Köyü sakinlerinin, 2009’da Anadolu Grubunun Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yaptığı başvuru üzerine başlayan termik santral karşıtı direnişi, Bakanlığın Gerze Enerji Santralı projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecini durdurmasıyla resmen sona erdi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü, ormanlık alan üzerine kurulması planlandığı gerekçesiyle reddedilen ve iki defa iade edilen projenin ÇED sürecini 23 Şubat tarihinde sonlandırdı. Böylelikle 2009’da Yeşil Gerze Çevre Platformunun (YEGEP) kuruluşuyla başlayan Gerze ve Yaykıl termik santral direnişi zaferle sonuçlanmış oldu.
Bakanlık ÇED sürecini sonlandırdı
Anadolu Grubunun 24 Kasım 2009’da yaptığı ÇED başvurusuyla başlayan Gerze Elektrik Santralına ilişkin ÇED sürecini Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 23 Şubat’ta resmen sona erdirdiği anlaşıldı. ÇED süreci kapsamında 30 Nisan 2012 tarihinde gerçekleştirilen 1’inci İnceleme Değerlendirme Komisyonu Toplantısında Orman Genel Müdürlüğü projenin ormanlık alana kurulmak istendiğini, baca gazı emisyonlarının Gerze ve Sinop’u olumsuz etkileyeceğini belirtmiş, süreç durdurulmuştu. İlerleyen süreçte şirket ÇED raporunu iki defa revize ederek 2012 ve 2013’te Bakanlığa sundu ancak her iki rapor da itiraza konu olan hususlarda değişiklik yapılmadığı gerekçesiyle iade edildi. Bu tarihten sonra projede herhangi bir gelişme ve değişiklik olmayınca 23 Şubat’ta Gerze Enerji Santralı projesinin ÇED süreci resmen sonlandırıldı.
Gerze’de büyük sevinç
Karar Gerze ve Yaykıl’da büyük sevinç yarattı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ÇED sürecini sonlandırma kararı, belgenin dün akşam saatlerinde Gerze Belediyesine tebliğ edilmesiyle oldu. Termik santral karşıtı mücadelenin resmen kazanılması Gerze ve Yaykıl’da belediyenin hoparlörlerinden duyurulurken, 2009’dan beri mücadeleyi yürüten YEGEP’teyse sürecin resmen bitmesinin şaşkınlığı ve mutluluğu yaşandı. YEGEP’in dönem sözcülüğü görevini yürüten Şengül Çalışkan Şahin, BirGün’e yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bugün anlatılamaz bir yoğunluk vardı. Belediyeden anonslarla duyurduk. Evet, ‘Kazandık, bitti’ diyorduk ama resmi olarak süreç sonlandırılmadığından hep bir tetikte olma hali vardı. Bu akşam YEGEP bürosundan ayrılırken ‘Artık toplantılarımızı özel durumlarda yaparız, düzenli haftalık buluşmaları bitiriyoruz’ cümlesini kurmak hepimizi çok duygulandırdı. Lakin her türlü mücadeleye devam! Duygularımızı nasıl anlatacağımızı bilemiyoruz.”
‘Mücadele tarihteki yerini aldı’
YEGEP’ten gelen ilk resmi açıklamadaysa, Gerze ve Yaykıl mücadelesine destek verenlere teşekkür ile diğer yerel direnişlere destek mesajı vardı. YEGEP’in açıklamasında, “Bu mücadelenin tarihsel süreç içerisinde yerini aldığını bilmenin gururu ve mutluluğunu tüm mücadele edenlerle paylaşmaya hazırız. Termik santrale hayır diyen binlerce kararlı, onurlu, yaşam mücadelesi için birleşen çok ses, tek yürek olmuş Yaykıl köylüsünün, Gerze halkının isyanı ve direnişi tüm dünyaya örnek olsun!” ifadeleri kullanıldı. Mücadelenin gönüllü savunuculuğunu yapan Ekoloji Kolektifi ise sürecin hukuki değerlendirmesini yaptı. Ekoloji Kolektifinden yapılan açıklamada, ÇED sürecinin resmen bittiğinin, projeye ÇED izni çıkmadan 2009’da verilen enerji üretim lisansının da bir an önce iptal edilmesi gerektiğinin altı çizildi. Ekoloji Kolektifi açıklamasında şu satırlara yer verildi: “Hukuki kazanımın ötesinde Ekoloji Kolektifi, Gerze’de insanca, onurlu, doğaya saygılı bir yaşamanın yeni olanaklarını öğrendi. Yaykıl’da birlikte yan yana durduğumuz, nöbet beklediğimiz, üşüdüğümüz, ürettiğimiz, üzüldüğümüz, sevindiğimiz ve ezcümle insan kalabildiğimiz herkes kadar herkes gibi sevinçliyiz.”
Yurttaş direnişi YEGEP’le kazanıldı
Gerze’de yurttaşları zafere taşıyan en önemli unsursa, termik santral projesinin haber alınmasının hemen ardından kurulan Yeşil Gerze Çevre Platformu (YEGEP) oldu. 2009’daki kuruluşunun ardından ilk olarak hâlihazırda termik santralların kurulu olduğu Yatağan ve Elbistan’a alan gezileri düzenleyen ve kömüre dayalı termik santralların etkilerini yerinde gören YEGEP, Gerze ve Yaykıl sakinlerini santral projesine karşı direnmeye ikna etti. Bankalara ve çok uluslu kurumlara dilekçeler vererek projenin fonlanmamasını isteyen YEGEP, tüm kamu kurumlarıyla görüşerek projenin geri çekilmesini istedi, onlarca basın açıklaması, toplantı ve gösteri düzenleyerek projenin iptali yönünde kamuoyunda destek aradı. Düzenlediği mitingler ve kamuoyu kampanyalarıyla Türkiye’nin pek çok yerinden termik santral mücadelesine büyük destek toplayan YEGEP, jandarma ve polisin de bulunduğu pek çok fiili saldırıya göğüs gerdi. 20 Mart 2014 tarihinde, Gerze Enerji Santralı projesine verilen enerji üretim lisansındaki inşaat tamamlanma süresinin dolmasıyla mücadeleyi fiilen kazanan YEGEP, pek çok ulusal ve uluslararası kuruluş tarafından çeşitli aktivizm ve çevre ödüllerine layık görüldü. Yerel direnişler tarafından model örgütlenme kabul edilen YEGEP mensupları, Türkiye’nin pek çok yerindeki yurttaş hareketleri tarafından düzenlenen toplantılara konuşmacı olarak çağrıldı.
Gerzelilerin termik santral direnişinde neler yaşandı?
Olaylı ÇED toplantısı: Sinop Çevre İl Müdürlüğü ve Anadolu Grubu adına ÇED sürecini üstlenen şirketin, 3 Mayıs 2010 tarihinde Gerze’de kapalı spor salonunda düzenlediği ÇED Halkın Katılımı Toplantısına yaklaşık 2 bin kişi katıldı. Halk salona girdiğinde, kürsünün etrafına polis barikatları kurulmuş olduğunu ve salondaki sandalyelerin birbirine bağlanmış olduğunu gördü. Toplantı sırasında, salona kurulmuş ses düzeni sebebiyle konuşulanların anlaşılmaması üzerine Gerze halkı, “İşi oldubittiye getirmeye çalışıyorsunuz” diye itiraz etti. İtirazlar üzerine polis kalabalığa biber gazıyla müdahale etti, salondaki pek çok kişi baygınlık geçirirken, 20’den fazla kişi yaralandı. Olaylar üzerine 7 kişiye polise mukavemet ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından dava açıldı. 4 yurttaş beraat ederken aralarında bir kalp hastasının da bulunduğu 3 Gerzeli ise kendilerine kapalı mekânda biber gazıyla saldıran polise direndikleri gerekçesiyle 8 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldı. Hapis cezası, idari para cezasına çevrildi. Spor salonunda biber gazı kullanarak arbedeye yol açan polisler hakkında işlem yapılmadı.
Sondaj direnişine yargı işkencesi: Termik santral için çalışma yapacak sondaj kamyonları ve iş makinelerinin 30 Mart 2011’de Yaykıl’a gelişiyle, Gerze ve Yaykıllılar ile şirket ilk defa karşı karşıya kaldı. Gerekli izinler olmadan alanda yapılmak istenen çalışmaya tepkiler gecikmedi. Bir iş makinesinin camı kırıldığı gerekçesiyle 3 yurttaş mala zarar suçundan yargılandı ancak ceza alan olmadı. Sondaj kamyonları bir sonraki gelişlerindeyse daha büyük protestolarla karşılaştı. 23 Ağustos 2011’de, termik santrala karşı direniş çadırının kurulduğu Yaykıl Köyü Çakıroğlu Mahallesine jandarma eşliğinde gelen sondaj kamyonları tepkiler üzerine bölgeyi terk etti. Eylemcilere müdahale eden jandarma, köyde OHAL tedbirleri uyguladı; sokak başlarında oluşturulan kimlik sorma noktalarında köylülerin önünü kesti. 2’si çocuk 16 yurttaşın, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet, mala zarar, kamu görevlisine hakaret ve mukavemet gibi suçlardan yargılandığı ve 15 celse süren davada tüm sanıklar beraat ederken, hâkim iddianameyi hazırlayan savcıya sert çıktı. İddianamede suç ve delil olmadığını söyleyen hâkim, “Suçun unsurlarının ve maddi olayın ne olduğunu iddianameden anlamanın güç olduğu, mahkememizin anlamakta zorlandığı iddianameyi sanıkların anlamasının beklenmesinin ve bu davadan cezalandırılmalarının adil yargılanma hakkına uygun düşmeyeceği anlaşılmakta” değerlendirmesini yaptı.
Protestoya da dava: 23 Ağustos 2011’de sondaj kamyonlarının jandarmalar eşliğinde Yaykıl Köyüne gelişi sonrası, Gerzeliler Kaymakamı protesto etmek üzere hükümet konağı önüne geldi. Gerze Kaymakamlığı önünde yapılan basın açıklaması sonrasında Kaymakamın protesto edildiği iddiasıyla 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet ettikleri gerekçesiyle 11 kişi hakkında dava açıldı. Yargılanan yurttaşların tümü beraat etti.
5 Eylül Gerze Meydan Muharebesi: Gerze Direnişinin bir daha silinmemecesine Türkiye’nin hafızasına yerleştiği olaylar 5 Eylül 2011’de yaşandı. İş makineleri kalabalık kolluk kuvvetleri ve panzer eşliğinde Yaykıl Köyüne girmek istedi. Yaklaşık 14 saat boyunca Gerze ve Yaykıl sakinleri biber gazı, gaz bombaları, tazyikli su, coplar ve plastik mermilere karşın alana kimseyi sokmadı. Ambulanslarla kolluk kuvvetlerine gaz bombası ve biber gazı takviyesi yapılmasına karşın izinsiz sondaja yurttaş direnişi engel oldu. Sondaj çalışması için izin alınmadığı, Sinop İl Özel İdaresinin yapılan bir bilgi edinme başvurusuna verdiği, “Söz konusu alan ile ilgili Anadolu Grubu tarafından İdaremize her hangi bir müracaat yapılmamıştır” cevabıyla anlaşıldı. Valiliğe bağlı güvenlik kuvvetlerinin izinsiz sondaj ekiplerini alana sokmak için yaptığı saldırıya direnen 40 kişinin Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet, görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme, mala zarar verme, iş ve çalışma hürriyetini ihlal etme suçlarını işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasıysa hâlâ sürüyor.
Oğlu tutuklanan anneye de ceza: 5 Eylül 2011 tarihinde polis ve jandarmanın yaptığı sert müdahalenin ardından 5 yurttaş tutuklanma talebiyle sevk edildikleri Gerze Sulh Ceza Mahkemesi tarafından serbest bırakıldı. Ancak bu karar Gerze Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine kaldırıldı. 28 Ekim 2011’de 5 kişinin tutuklanması ardından Adliye binası önüne gelen Gerzeliler karara tepki gösterdi. Tutuklama kararı yapılan itiraz üzerine kaldırıldı ve 5 kişi yeniden serbest kaldı ancak protesto sırasında hâkim ve savcıyı yuhaladıkları gerekçesiyle 21 kişi hakkında Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet ve kamu görevlisine hakaret ettikleri gerekçesiyle kamu davası açıldı. Yargılananlar arasında ceza alan tek isim, oğlunun tutuklanmasına tepki gösteren bir anne oldu. 1 yıl 7 ay hapis cezası ertelendi.