Kazanılan davalardan yıllar sonra yeniden ÇED süreci başlatılan Cide HES projesinde İnceleme Değerlendirme Komisyonu toplandı. Olumlu kurum görüşleri sürecin ÇED Olumlu Kararıyla neticeleneceğini düşündürse de Loç Vadisi sakinlerinin Mecliste yaptığı görüşmelerde Ak Partililer de HES projesine mesafeli yaklaştı

Doğu Eroğlu (22 Aralık 2017 Diken)

2009 yılında Orya Enerji tarafından Kastamonu’nun Cide ilçesindeki Loç Vadisinde yer alan Devrekani Çayı üzerine kurulması planlanan HES projesi kapsamında, Kastamonu’nun Cide ilçesinde bulunan Loç Vadisindeki Devrekani Çayı üzerine kurulacak, 3.55 metre çapındaki borularla 4.5 kilometre boyunca taşınacak suların 35.5 metre yüksekliğindeki bir regülatörde birikmesi, bu sırada vadinin bir kısmının da sular altında kalması öngörülüyordu. Devrekani Çayının debisinin çok altında bir miktardaki can suyunu geriye bırakacak, HES alanının yakınındaki köylerdeki yaşamı geri dönüşü olmayacak biçimde değiştirecek proje hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu Kararı 2 Ocak 2010’da Kastamonu İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi, sonrasındaysa Danıştay 14. Dairesi 2015’te iptal kararını onadı. Yıllar süren direnişinin ardından mahkeme kararlarıyla rahat nefes alan Loç Vadisi halkının huzurunu kaçıransa, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ‘meşhur’ 2009/7 sayılı Genelgesi oldu. Daha önce İstanbul’a 3. Havalimanı ve Artvin Cerattepe’deki madencilik faaliyetleri için yürütmesi durdurulan veya iptal edilen ÇED Olumlu Kararları sonrasında da devreye sokulan genelgeyi dayanak gösteren Orya Enerji, birkaç tadilatı gerekçe göstererek 2017’de yeniden Bakanlığa başvuru yaptı. Tekrar başlayan ÇED süreci kapsamındaki İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu Toplantısı dün Ankara’da gerçekleştirildi. Bakanlık ve şirket temsilcileri ile Loç Vadisi sakinlerinin katıldığı toplantıda resmi kurum görüşlerini HES projesi lehine oldu.

Kurum görüşleriyle ilgili beklenmedik bir gelişme olmadığı takdirde, ÇED sürecinin bir sonraki aşamasında Nihai ÇED Raporu son karar için Bakanlığa gidecek ve projenin akıbeti belirlenecek. Toplantının ardından Mecliste Ak Partili milletvekilleriyle görüşen Loçlular, iktidar mensuplarına HES projesinin inşa edilmesi halinde bölgedeki yaşamın uğrayacağı büyük zararı anlattı.

Milli Parklar Genel Müdürlüğünden ‘şartlı evet’

2009/7 sayılı Genelge uyarınca yeniden başlatılan ÇED sürecinde, resmi kurumlardan gelen görüşlerin tamamlanmasıyla İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) Toplantısı dün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünde, Loç Vadisi halkının temsilcileri ile Bakanlık ve şirket yetkililerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Kurum görüşlerinin tümü henüz projeye karşı çıkan Loç halkının erişimine sunulmasa da, projenin değerlendirilmesinde hayati önemi bulunan Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Orman Genel Müdürlüğünün proje lehine görüş bildirdiği anlaşıldı. Milli Parklar Genel Müdürlüğü ilk raporunda 6 sayfa boyunca bölge ekosisteminin öneminden bahsetmiş, bu yanıtın proje hakkında kesin bir yargı içermediğini belirten ÇED İzin ve Denetim Müdürlüğü kesin görüş istemişti. Toplantıda Milli Parklar Genel Müdürlüğünün yeni görüşünde, pek çok riske işaret ettiği ancak gereken önlemlerin tümünün alınması halinde projenin yapılabileceğine ‘şartlı evet’ dediği anlaşıldı. Yine de Loç Vadisindeki köy yollarındaki 50 metrelik tadilatlara bile, bölgenin Küre Dağları Milli Parkı içinde yer almasından ötürü izin vermeyen Milli Parklar Genel Müdürlüğünün, ÇED Raporuna göre, proje alanına ulaşım için toplam 5,726 metrelik yeni yol yapılmasına ses çıkarmaması Loç Vadisi sakinlerini hayal kırıklığına uğrattı.

ÇED denetiminden kaçırmada yeni strateji

ÇED süreci hakkında verilecek kararda etkili olacak bir başka kurum olan Orman Genel Müdürlüğünün yanıtıysa oldukça netti. Müdürlük proje hakkında, “Cide HES projesi hakkında kurumumuzca bir sakınca yoktur” görüşünü bildirmekle yetindi. Orman Genel Müdürlüğü kestirip atsa da, 2009-2010 yıllarındaki inşaat çalışmalarında yok olan, projenin yeniden onay alması halindeyse yok olma riskiyle karşı karşıya kalacak ormanlık alan Loç Vadisi sakinlerinin en büyük endişelerinden. Revize edilen ÇED Raporuna göre, 2009-2010 döneminde bölgede şirket 420 ağaç kesti, raporda ek ağaç kesimi yapılmayacağı da kaydediliyor. Fakat Loç Vadisi sakinlerine göre bu sayı gerçeği yansıtmıyor çünkü bölge halkının Başbakanlık İletişim Merkezine yapmış olduğu bilgi edinme başvurusuna verilen yanıtta Orya Enerjinin 7,643 ağaç kestiği belirtildi. Loç Vadisi direnişinin önemli isimlerinden Erdinç Ay’a göre geçmişte kesilen ağaçları gizleyen şirketin yeni ağaç kesilmeyeceği iddiası da yalnızca bir ‘taktik:’ “İDK toplantısında şirket yetkilisi proje kapsamında ağaç kesilmeyeceğini, illa ki kesilecek olursa da Orman Bakanlığına başvurarak kesim yapacaklarını söyledi. Burada niyetleri kesecekleri ağaçları ÇED sürecindeki halk denetiminden kaçırmak. Tıpkı düşük fiyat verdiği ihaleyi kazandıktan sonra firmaların ek masraflar çıkarıp rekabet şartlarını ihlal etmesi gibi, şirket de ‘ÇED Olumlu Kararı çıksın, ondan sonra hallederiz’ diye düşünüyor.” 

Ak Partililer: ‘Ben olsam HES’e izin vermem’

İDK toplantısının ardından Meclise giden ve TBMM Çevre Komisyonu üyesi Ak Partili milletvekilleriyle görüşmeler yapan Loç Vadisi sakinleri, projenin bölgede yaratacağı tahribatı anlattı. TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Ak Parti Trabzon Milletvekili Muhammet Balta ile Çevre Komisyonu üyeleri Ak Parti Ankara Milletvekili Nevzat Ceylan ve Ak Parti Kastamonu Milletvekili Murat Demir Loçluların proje hakkındaki görüşlerini dinledi ve notlar aldı. Loç Vadisi sakinlerinin aktardığına göre, Milli Parklar Genel Müdürlüğü görevinde de bulunmuş olan Nevzat Ceylan Çevre Komisyonu Başkanı Muhammet Balta’ya, “Empati yap, senin köyünün suyu olsa verir misin? Ben olsam oraya HES yaptırmam” dedi. Ak Parti Kastamonu Milletvekili Murat Demir ise “Eğer Valla Kanyonu ve civarı su altında kalacaksa HES yapılmasına ben de izin vermem” diye konuştu.