İsmi sıkça açtığı davalarla anılan Prof. Dr. Orhan Kural, önce karşı çıktığı Amasra’da termik santral projesi hakkında, yatırımcı şirketle yakınlaştıktan sonra görüş değiştirdi. Santral projesinin önündeki en büyük engelin aşılıp şirketin rahat nefes almasınıysa, şirket lehine verdiği bilirkişi raporuyla sağladı

Doğu Eroğlu (10 Ocak 2018 Diken)

İçki, sigara ve uyuşturucu konusundaki girişimleri ve açtığı davalarla gündeme gelen, son olaraksa Cem Yılmaz hakkında, Arif v. 216 filmini gerekçe göstererek yaptığı suç duyurusuyla (Hyperlink: http://www.diken.com.tr/kuraldan-cem-yilmaza-bir-suc-duyurusu-daha-1-milyonluk-dairemi-seve-seve-veririm/) konuşulan, ‘Çevreci Profesör’ olarak bilinen Prof. Dr. Orhan Kural’ın, basın kampanyalarında görev aldığı ve çok iyi ilişkilere sahip olduğu Hattat Holdingin Amasra’daki termik santral projesi için kritik davada bilirkişilik yaptığı ortaya çıktı. 2015’te Amasra’daki proje için “Yer seçimi yanlış, burada termik santral kurulmamalı” diyen Kural, 2015’ten itibaren Hattat Holdingin işletme hakkı sahibi olduğu Amasra-B kömür madeninin basın kampanyalarında görev aldı ve yerin 600 metre altında nikah kıyma ‘rekor denemesi’ tertiplemeye çalıştı. Kural daha önce karşı çıktığı termik santral projesi hakkında olumlu açıklamalar yaptı ve hatta Hattat Holdinge kurum içi konferanslar verdi. Tüm bunlara karşın bilirkişi olarak atandığı davadaysa, Hattat Holding lehine görüş bildirerek Amasra’da yapılması planlanan Hema Termik Santralı için en önemli yasal engellerden birinin şimdilik aşılmasını sağladı. Hattat Holding 2006’ten bu yana rödovans yoluyla işletme hakkı sahibi olduğu Amasra-B sahasından hiç kömür çıkarmamış olsa da, yerli kömürle enerji üreteceğini iddia ettiği Hema Termik Santralı için bu kömür sahasını ‘enerji kaynağı’ olarak işaret ediyor. Rödovans yoluyla devraldığı kömür sahasında 12 yıldır üretim yapmamasından ötürü sorumluluklarını yerine getirmediği Türkiye Taşkömürü Kurumuyla (TTK) davalık olan Hattat Holding, bu baskıdan Orhan Kural’ın da aralarında olduğu bilirkişi heyetinin verdiği lehte görüşle kurtuldu. Mahkeme, bilirkişi raporunda önerildiği gibi, kömür üretim hazırlıkları için şirkete ek süre verince Hattat Holding termik santral projesinde de ÇED Olumlu Kararını alabildi. Amasra’da planlanan Hema Termik Santralı son olarak, proje alanındaki zeytinlikler içindeki yaklaşık 180 zeytin ağacının yok edilmesiyle gündeme gelmişti.

Termik santralla ilgili ‘Yer seçimi doğru değil’ demişti

‘Çevreci Profesör’ Orhan Kural’ın Hema Termik Santralı projesiyle ilişkisi 2015’te başladı. Görev yaptığı İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümündeki öğrencileriyle sık sık saha gezileri düzenleyen, bu geziler kapsamında Amasra’da TTK’nın işlettiği Amasra-A ile Hattat Holdingin işletme hakkına sahip olduğu Amasra-B sahalarına da giden Kural, Mayıs 2015’te bir muhabirin termik santral hakkındaki sorularıyla karşılaştı. Amasra’da yaptığı bir mülakat sırasında Amasra’ya planlanan termik santral hakkındaki görüşleri sorulan Kural, termik santralları desteklediğini gizlememesine karşın Amasra’da planlanan santralın yer seçiminin yanlış olduğunu söyledi: “Buranın [Amasra] yok olmasına bir çevreci olarak, hayatını bu işe adamış bir kişi olarak benim ‘evet’ demem mümkün değil. Ama termik santralların da Türkiye için lüzumlu olduğunu düşünüyorum. . . Kesinlikle termik santralın yerinin gerekirse bu dağların üzerinde… Etrafı çanak şeklinde olursa gazlar uzaklaşmaz. Termik santrala ‘evet’ diyorum ama yerinin doğru seçilmesi, kimseye zararının olmaması, ağaçların bile kesilmemesi, deniz ekolojisini de bozuyor… Denizden alıyorlar suyu, orası ısınıyor, bütün oradaki yaşam sona eriyor. Ona da karşıyım. Termik santral olsun ama pahalıya mal etsinler ama kimseye zararı olmasın. . . [Yer seçimi hakkında] Doğru değil, aynı hatayı yapmasınlar. Burası Amasra, çok özel bir yer. . . Aynı şey [Soma-Yırca’da] Kolin şirketiyle de oldu zeytinliklerle ilgili. Baştan fedakarlık yapsınlar ve hiç kimseye zararı olmayacak bir bölgeye taşısınlar. Çıkan gazların da kontrol altında olması, çanak şeklinde değil, rüzgarın alıp uzaklaştırabileceği bir yerde olması lazım.”

VİDEO: https://youtu.be/ddGU8NhlxnU (Kaynak: BartınHalkinSesi.com http://bartinhalkinsesi.com/index.php?menu=haber&cat=kent&id=1165)

Termik şirketine ‘doğa konferansları’ dizisi

Prof. Dr. Orhan Kural ile Hattat Holding arasındaki ilişki, Mayıs 2015’teki bu ziyaretin ardından garipleşti. Amasra’ya yapılması planlanan termik santral projesini yürüten, Hattat Holdinge ait Hema Endüstri A.Ş. yöneticileri ile Prof. Dr. Orhan Kural ilk defa Kasım 2015’te bir araya geldi.

Macintosh HD:Users:macbooka:Desktop:Ekran Resmi 2018-01-06 16.17.12.png

-Fotoğraf: Prof. Dr. Orhan Kural ve Hema Endüstri A.Ş. Genel Müdürü Tunç Doğan. Kaynak: Hattat Holding A.Ş. Facebook sayfası- (Hyperlink: https://www.facebook.com/hattatholdingas/posts/975190819195621)

Şirket yöneticilerinin katıldığı “Yaşanabilir bir dünya için el ele” konferansı, 27 Ocak 2016’da yinelendi. Hattat Holding sponsorluğunda İstanbul’daki Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesinde düzenlenen aynı isimli ikinci konferansta yine Kural sunum yaptı.

Macintosh HD:Users:macbooka:Desktop:konferans2.jpg

-Fotoğraf: Prof. Dr. Orhan Kural ve Hema Endüstri A.Ş. Genel Müdürü Tunç Doğan. Kaynak: Hattat Holding Haberler e-dergisi, Sayı: 21, Ekim 2016- (Hyperlink: http://www.hattat.com.tr/UserFiles/Content/cba63659f7fc4ca48e3d737f2cd28296.pdf)

Şirketin halkla ilişkilerine el attı

2015 ve 2016’daki Hattat Holdinge özel konferanslar dizisinin ardından, Prof. Dr. Orhan Kural Hattat Holdingin halkla ilişkiler kampanyalarında da görev almaya başladı. Kural, üretime geçmemiş Amasra-B kömür ocağında 3 ve 4 Aralık 2016’da, yerin 600 metre altında nikah töreni ve televizyon programı gerçekleştirerek Guinness Rekorlar Kitabına girme girişimini organize etti. Rekor denemesi hiçbir zaman gerçekleştirilemese de, etkinliğe Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın da katılması planlanıyordu. Bartınlı yurttaşların aktardığına göre, bu ‘rekor denemesi’ TTK’nın girişimden haberdar olmasının ardından güvenlik gerekçelerinden ötürü rafa kaldırıldı.

Şirketle ilişkiler gelişince: ‘En doğru karar burada yapılması’

Prof. Dr. Orhan Kural, rekor girişimi hazırlıkları sırasında basına yaptığı açıklamalarda termik santral projesi lehine görüş bildirmekten de kaçınmadı: (HYPERLİNK: https://www.haberler.com/nikah-toreni-ve-televizyon-programiyla-dunya-8879532-haberi/) “Termik santrale karşı çıkanlar sonuna kadar mücadele etsinler onlarla beraberim ama araştırarak, bilimsel çalışmalara bakarak, neye karşı çıktıklarını bilerek karşı çıksınlar. Yoksa bir şeye, ‘Ben baştan istemiyorum’ demek yok. O zaman hiçbirinin hiçbir şekilde teknolojiden istifade etmemeleri gerekiyor. . . Niye Çatalağzı’na yapılmıyor? Çatalağzı’nda zaten bir termik santral var. O da güzelleştirildi. Onda da büyük bir problem yok. Bir de fizibilite var. Yani şimdi buradan bu kömürü alıp oralara taşımanın getirdiği çevresel sorunlar var. Yani taşımak hem maliyeti artıracak hem de belki çevresel etkileri çoğaltacak. Onun için bence en doğru karar burada yapılmasıdır.”

Macintosh HD:Users:macbooka:Desktop:dokuman-mdgtkly3opfdufumr1f2.jpg

-Fotoğraf: Ekim 2016’da, Prof. Dr. Orhan Kural, Tarlaağzı Köyü yakınındaki Amasra-B kömür sahasında. Kaynak: Bartın Halk Gazetesi- (Hyperlink: http://www.bartinhalkgazetesi.com.tr/rekorlarla-amasra–dunyaya-tanitilacak-3509h.htm)

Bilirkişi olarak şirkete 6 buçuk yıl ek süre istedi

Prof. Dr. Orhan Kural’ın Amasra’ya yapılması planlanan termik santral projesine sağladığı en büyük katkıysa, termik santralda yakılması planlanan kömürün çıkarılacağı Amasra-B kömür sahası hakkındaki davada bilirkişi olarak belirlenmesiyle oldu. TTK’nın 2005’te ihaleye çıkardığı Amasra-B sahasının rödovans yoluyla işletme hakkını Hattat Holdinge bağlı Hema Endüstri A.Ş. kazanmış, 20 yıllık sözleşme süresince çıkarılması planlanan 56 milyon ton kömür karşılığında ton başına 7,15 TL, yani toplamda 400 milyon TL’yi TTK’ya ödemeyi taahhüt etmişti. Ancak sözleşmenin ilk 12 yıllık döneminde şirket Amasra-B kömür sahasında hiç üretim yapmadı. TTK ile Hema Endüstri A.Ş. arasındaki görüşmelerde üretime hazırlık için tanına süre 2008’de 17 ay, 2009’da 17 ay, 2012’deyse 9 ay uzatılmış, şirket bu dönemde de üretim yapamayınca TTK hazırlık süresini uzatmayı reddetmişti. Bunun üzerine 2013’te başlayan dava süreçlerinin son ayağında Zonguldak 2. Sulh Hukuk Mahkemesi aralarında Prof. Dr. Orhan Kural’ın da bulunduğu İTÜ Maden Mühendisliği Bölümünden 3 kişilik bilirkişi heyeti belirlemişti. Kural’ın da görev yaptığı bilirkişi heyeti, 15 Haziran 2016 tarihli raporunda, kömürün kullanılacağı termik santral projesine ait ÇED Olumlu Kararının henüz alınamamış olması, madende iş güvenliğine bağlı sebepler, enerji nakil hatlarının yetersizliği ve bürokratik süreçlerdeki uzamayı gerekçe göstererek Ocak 2013’ten itibaren 36+40 aylık ek süre verilmesini ve üretime hazırlığın Mayıs 2019’a dek uzatılması görüşünü mahkemeye iletti. Bilirkişi heyeti raporunda, üretime geçilemeyeceği için TTK’nın alamadığı rödovans bedeli yerine talep ettiği tazminatın da uygun olmadığını ifade etti. Mahkemenin bilirkişi raporu doğrultusuna uzatma kararı almasıyla birbirine bağlı rödovans anlaşması ile Hema Termik Santralı projesi de kurtulmuş oldu. Hattat Holding hem Hema Termik Santralı projesinde kullanacağını iddia ettiği Amasra-B sahasını elinde tuttu hem de Amasra’da çıkarılacak kömürle enerji üreteceği ileri sürülen Hema Termik Santralı bu kömür kaynağını adres göstererek ÇED Olumlu Kararı almayı başardı.

Bilirkişilik Kanunu ne diyor?

Bilirkişilik Kanunu uyarınca hazırlanarak 3 Ağustos 2017’de yürürlüğe giren Bilirkişilik Yönetmeliğinin “Dürüstlük ve tarafsızlık” başlıklı 9. maddesinde, “Bilirkişi, yakınlarının veya iş ilişkisinin bulunduğu kişi, kurum veya kuruluşların, tarafı olduğu ya da ilgili bulunduğu davalarda görevlendirmeyi kabul edemez” ifadeleri yer alıyor. “Görevi kabul yükümlülüğü” başlıklı 11. maddedeyse bilirkişinin, “görevi kabulden kaçınmasını haklı kılacak mazeretini görevlendirmeyi yapan mercie bildirmekle yükümlü” olduğu belirtiliyor.