20 Haziran’da ABD’nin Fırat Kalkanı bölgesinde, Türkiye kontrolündeki el-Bab yakınlarında gerçekleştirdiği drone saldırısında bir motosiklet üzerinde seyahat eden iki kişi hedef alındı. Saldırıda ölenlerin kimlikleri konusundaysa farklı tahminler var. Bazı uzmanlar saldırıda, el-Bağdadi’nin ölümü sonrasında IŞİD’in başına geçen Ebu İbrahim Haşimi Kureyşi’nin ölmüş olabileceğini düşünüyor

Doğu Eroğlu (24 Haziran 2020 Medyascope)

20 Haziran’da Suriye’de Türkiye’ye bağlı silahlı grupların kontrolü altındaki el-Bab’da IŞİD Karşıtı Küresel Koalisyon’un askeri faaliyetleri kapsamında bir ABD drone’nun gerçekleştirdiği saldırı, el-Bağdadi sonrası IŞİD’in liderliğine gelen Ebu İbrahim Haşimi Kureyşi’nin öldürülmüş olabileceği söylentilerine neden oldu.

el-Bab’da bir motosiklet üzerindeki iki kişinin hedef alındığı saldırı 20 Haziran öğle saatlerinde, ABD’ye ait olduğu sanılan bir drone’dan ateşlenen füzeyle gerçekleştirildi. Saldırıda ölen iki kişiden birinin üzerinden çıkan kimlik, hedefte IŞİD komuta kademesinde görev yapmış birinin bulunduğunu ortaya çıkardı.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi [Syrian Observatory for Human Rights – SOHR] kendi yerel kaynaklarına dayandırdığı 20 Haziran tarihli duyurusunda, ölen kişilerden birinin “IŞİD komuta kademesinin önemli bir mensubu” olduğunu ileri sürdü.

Aynı gün yerel hesaplar, ölen kişilerden birinin İslam Devleti egemenliği döneminde Rakka Vilayeti’nin emirliği görevini yürüten Feyz el-Akal olduğunu iddia etti.

Yerel hesaplardan gönderilen tweet’lerde görülen bir fotoğrafta, olay yerinde bulunmuş, Ahmed el-Darviş adlı bir kişiye ait, Ahtarin Mahalli Meclisi tarafından düzenlenmiş bir tanıtım kartı yer alıyordu.

Rakka’nın kuzeyindeki Sülük kasabasındaki nüfus kayıtlarını paylaşan bir başka tweet, Ahmed el-Darviş olarak tanıtım kartı edinen kişinin aslında Rakka-Sülük nüfusuna kayıtlı Feyz el-Akal olduğunu belirtti.

Nüfus kayıtları ile el-Bab-Ahtarin’de düzenlenmiş tanıtım kartının aynı kişiye ait fotoğraflar taşıdığını belirten kullanıcılar, ölen kişinin, İslam Devleti egemenliği döneminde Ebu Saad el-Şimali künyesini kullanan Feyz el-Akal olduğunu ileri sürdüler.

Menbiç merkezli Violation Documentation Center in North Syria (VDC-NSY) da saldırı günü yayınladığı duyurusunda ölen kişinin Feyz el-Akal olduğunu yineledi. Feyz el-Akal’la aynı saldırıda ölen kişinin ise kardeşi İzzo el-Akal olduğu bildirildi.

VCD-NSY 15 Nisan 2020’de bir başka bilgi notu yayınlamış, daha önce IŞİD’in komuta kademesinde yer almış isimlerin Türkiye’nin kontrolündeki bölgelerde faaliyetlerini sıklaştırdığı, bu kişilerin bölgede yeni bir silahlı grup oluşturmaya çalıştığını aktarmıştı. VCD-NSY’ın Tel Abyad’daki yerel kaynaklarına dayandırdığı bilgiye göre, bu faaliyetin içinde yer alan isimler arasında el-Akal Ailesi mensubu kişiler de bulunuyordu.

Bölgede çalışan gazeteci Wladimir van Wilgenburg’un kaynakları da ölen kişinin Feyz el-Akal olduğunu doğruluyor.

Rakka’nın kuzeyindeki Sülük kasabasındaki bir polis karakoluna saldırı yüzünden 2008’de tutuklanan el-Akal bir dönem Şam’daki, işkence ve kötü muameleyle nam salmış Sednaya Cezaevinde tutuldu ancak tutukluluğu Rakka’da devam ederken kenti ÖSO’nun ele geçirmesiyle 2013’te serbest kaldı.

el-Akal önce ÖSO içinde, sonrasındaysa el-Nusra Cephesi’nde bulundu. Bir süre sonra el-Nusra’dan ayrılıp IŞİD saflarına geçen el-Akad, Rakka Vilayeti Emirliği görevine kadar yükseldi.

Ölen Feyz el-Akal ile IŞİD’in yeni lideri aynı kişi mi?

Akılları karıştıransa el-Bağdadi sonrasında IŞİD liderliğine gelen Ebu İbrahim Haşimi Kureyşi hakkında çok az şey bilinmesi.

Ebubekir el-Bağdadi’nin ABD operasyonuyla öldürülmesi sonrasında IŞİD’in medya kanadı Furqan Media bir ses kaydı yayınlamış, örgütün sözcüsü Ebu Hamza Kureyşi, el-Bağdadi sonrasında IŞİD’in başına geçen kişinin Ebu İbrahim Haşimi Kureyşi olduğunu ilan etmişti.

IŞİD’i takip eden gazeteciler ve çatışma uzmanları tarafından çok tanınmayan Ebu İbrahim Haşimi Kureyşi, ses kaydında tecrübeli bir mücahit ve dini bir alim olarak tanıtılıyordu.

Birçok uzman ismi daha önce duyulmamış bu kişinin, örgütün komuta kademesinde yer alan bir kişinin edindiği yeni bir künye olabileceğini düşünmüştü. Yani Ebu İbrahim Haşimi Kureyşi’nin ölümünden önce el-Bağdadi’nin yakınında olan komutanlardan birinin kendine taktığı yeni bir isim olabileceği tartışıldı. Bu kişininse o dönemde el-Bağdadi’ye yakın çalışan ve Rakka Vilayeti Emirliği görevinde bulunmuş Ebu Saad el-Şimali olabileceği düşünülmüştü.

20 Haziran’daki saldırıda ölen kişi olduğu iddia edilen Ahmed el-Darviş’in aslında Feyz el-Akal olduğu belirtiliyor. Feyz el-Akal’ın IŞİD içindeki künyesi Ebu Saad el-Şimali’ydi.

Yani bazı kaynaklara göre, ABD’nin 20 Haziran’da öldürdüğü kişi Feyz-el Akal, el-Bağdadi’nin ölümü sonrasında kendini Ebu İbrahim Haşimi Kureyşi ismiyle tanıtan Ebu Saad el-Şimali olabilir.

Bu olasılığın yüksek olduğunu düşünenlerden biri tanınmış IŞİD gözlemcisi ve araştırmacı Hassan Hassan.

Hassan Hassan bu konuda yakında ABD’li yetkililerden açıklama gelebileceğini düşünüyor.

Ancak henüz IŞİD Karşıtı Küresel Koalisyon ya da Türk yetkililerden 20 Haziran’daki drone operasyonu hakkında bir açıklama yapılmadı.

el-Şimali ismini Abdül Nasır Kardeş de anmıştı

Center for Global Policy’nin, IŞİD komuta kademesinden Abdül Nasır Kardeş’le [Abdul Nasser Qardash] mülakatında da Ebu Saad el-Şimali’nin adı anılıyordu. IŞİD’in önceki lideri el-Bağdadi’nin yakın çevresindeki kişilerin etkisinde kaldığından ve bu kişilerin IŞİD’in yönetimine egemen olduğundan şikâyet eden Abdül Nasır Kardeş, son dönemde el-Bağdadi’yi etkileyen kişiler arasında el-Şimali’nin de bulunduğunu anlatıyordu:

“İslam Devleti’nin gerçek lideri el-Bağdadi’ye en yakın kişi kimse odur. el-Bağdadi’ye yakın bu kişilerin karar alma süreçlerini tekelleştirmesinin sıkıntılarını yaşıyordu. İlk başta Hacı Bekir ile Ebu Müslim el-Türkmeni’nin söylediği her şeyi el-Bağdadi karar olarak alıyordu. Sonraki aşamada Ebu Hammam el-Athari ve Ebu Muhammed el-Furkan ile Muhammed el-Adnani’nin söyledikleri el-Bağdadi’nin kararlarına dönüşür oldu. Üçüncü aşamada Ebu Saad el-Şimali ve Ebu Yahya İyad el-Cumali el-Iraki’nin her söylediği el-Bağdadi tarafından karar haline getirildi. Dördüncü aşmada, yani el-Bağdadi’nin ölümünden önce Ebu Saad el-Şimali ve Hacı Abdullah Kardeş tüm kararları alıyordu.”