Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, öğlen saatlerinde, uzun süredir yapılan itirazlara rağmen Güney Kampüs’e konuşlandırılan Starbucks’ı işgal ettiler. Saat 14:30 gibi başlayan işgal hala devam ediyor.

Güncelleme 3: Starbucks’ı işgal eden öğrencilerin, 6 Aralık’ta yaptığı yürüyüşün ve Starbucks’a girişlerinin görüntülerini hemen aşağıda bulabilirsiniz. Ayrıca, Starbucks’ın aleyhteki havayı yumuşatmak için ürünlerini bedavaya dağıtmaya başladığı bildiriliyor. [Bir noktanın altını çizmekte fayda var. İşgal süresince Starbucks hizmet vermeye devam ediyor, işgalciler oradayken tepki toplamak pahasına hala Starbucks’tan hizmet alanlar var mıdır onu bilemiyoruz. Herneyse, ürünlerin bedava dağıtılmaya başlamasıyla bu noktanın çok da önemi kalmadı, geç gelen bir not olarak belirtmiş olalım.] 

Güncelleme 2, saat 15.50: İşgalin internet sitesinde yapılan duyuruya göre, işgalciler, Rektör Yardımcısı Tereza Varnalı ile bir görüşme yaptı. Yapılan açıklama şöyle: “Varnalı, aramızdan bir temsilci seçmemiz ve seçilen temsilciyle sorunlarımızı konuşacağını söyledi. Temsili demokrasiye karşı olduğumuz için böyle bir durumun söz konusu olmadığını, bizimle konuşmak istiyorsa burada hepimizle konuşması gerektiğini söyledik. Tereza Hanım ‘kibar’ bir dille neden burada olduğumuzu ve taleplerimizin neler olduğunu sordu. Biz de ilk olarak küresel-kapitalist bir şirket olan Starbucks’ın burada olmasa da zaten kendisine karşı olduğumuzu, bugün burada üniversitelerin sermayeleşme sürecine karşı olduğumuzu ve ‘ucuz ve kaliteli yemek’ gibi gayet acil bir ihtiyacımız varken yönetimin kampüs içerisine Starbucks açmasının bardağı taşıran son damla olduğunu söyledik. Beş haftadır bu konuda çalışmalar yapmamıza rağmen, Tereza Hanım bütün bu isteklerimizi kendisine dilekçe yazdığımızda yahut odasına gidip onunla konuştuğumuzda dinleyebileceğini ve eğer daha önce böyle bir taleple gitmiş olsaydık bu sorunlara çözüm üretebileceğini söyledi. Okulda bir Öğrenci Temsilci Kurulu olduğunu ve ancak bu kurulun içerisine girerek onu dönüştürebileceğimizi söyledi. Yani bizi hiç dinlemediğinin bir göstergesi olarak yine temsili demokrasiye katılmamızı önerdi. Velhasılı kelam Tereza Hanım metnimizi bile okumadan bizi “anlamaya” çalıştı.” [Rektör yardımcısı ve öğrencilerin görüşmesini aşağıdaki fotoğrafta görebilirsiniz]

Güncelleme 1, saat 10.20: İşgalciler geceyi Starbucks’ta geçirdiler. Sabah olduğunda ise Rektörlük kendilerine güvenlik görevlileri aracılığıyla bir mesaj daha iletti. Öğrencilerin yanlarında getirdikleri eşyalardan oluşan yığının kaldırılması talep edildi. Yanıt ise açık oldu: “Yüklük burada, biz de buradayız. Oturmaya bekleriz.”

***

İşgal katılımcılarından biri, kendisiyle yaptığım görüşmede bugün olanları ve işgale giden süreci şöyle özetledi:

Starbucks açılana dek bu duruma olan tepkimizi çeşitli şekillerde ortaya koyduk. Starbucks açıldıktan sonra ise toplantılarımızı oraya kaydırdık. Birkaç defa Starbucks’ta toplantılarımızı yaptık. Sonrasında işlerin Starbucks’la sınırlı kalmayacağını, hemen yanına Subway’in de açılacağını öğrendik. Güney Kampüs’teki soylulaştırma hareketine karşı bir şeyler yapmak istedik. Zira işler öyle bir hale gelmişti ki, 5-6 liranın altına karnımızı doyuramaz, oturup çay-kahve içemez olmuştuk.

Bu süreç bizi işgal kararı almaya itti. Geçtiğimiz hafta Kuzey Kampüs’te çorba yapıp dağıttık ve bugüne hazırlandık. Yaptığımız çağrıya kimi hocalar da riayet etti, öğlen saatlerinde kütüphanenin önünde toplanıp Rektörlük binasına yürüdük. Orada hazırladığımız metni okuduk. Ancak çağrımıza rağmen kimse bizle görüşmedi. Sonra Starbucks’a geldik. Saat 14:30’dan beri de buradayız. Halılarımızı serdik, duvarlara stickerlarımızı yapıştırdık. Danslar ediliyor, halaylar çekiliyor. Bir yandan insanlar müzik yapıyorlar, kimileri ise ders çalışıyor. Yanımızda kendi yemeklerimizi getirmiştik ama Börekçi de bize destek verdi, bir kasa dolusu börek yolladı. Kimi hocalar da yanımıza gelip destek mesajlarını ilettiler.

Burada kalmayı deneyeceğiz. Şimdilik bize gelen resmi bir mesaj yok. Rektörlük güvenlikler aracılığıyla bize bir mesaj iletti. Sanki burada işgal olmamış ya da bize işgalden başka çare bırakmayan süreç hiç yaşanmamışçasına, rektör ‘İçeride yemek yemeyin’ diye bir mesaj yolladı. Şu ana kadar buraya gelen polis olmadı. Ancak güvenlikler neler olup bittiğini takip ediyorlar.

Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin işgal çağrısını ve işgalden fotoğrafları aşağıda bulabilirsiniz. İşgalin resmi internet sayfasına ise buradan erişebilirsiniz. Starbucks işgalcilerinin tutuklu öğrencilere destek mesajı da hemen aşağıda.


İşgal Çağrısı

Hem hep birlikte hatırlayalım diye hem de ortak bir hafızaya katkıda bulunmak amacıyla (en nihayetinde 148 yıllık üniversitemiz var!)  Starbucks’ın açılmasıyla hız kazanan ticarileştirme ve nezihleştirme sürecine bir göz atalım istedik. Bilenleriniz bilmeyenleriniz; zamanında bu okulda öğrenci kantini diyebileceğimiz  bir yerler  vardı.  Sahiplenebildiğimiz, paramız olsun ya da olmasın oturup karnımızı doyurabildiğimiz, iki muhabbetin belini kırıp neşelendiğimiz, kısaca ‘bizim’ diyebildiğimiz öğrenci dostu bir mekan (hem de Güney Kampüste).

Üniversitelerin ticarileştirilmesi ve nezihleştirilmesi dediğimiz süreç kulağa çok soyut gelebilir ama aslında bizim hikayemizle birebir keşisiyor. 2008’de Orta Kantin’in kapatılması, kulüplerin okulun en merkezi yerinden alınıp şu an  çoğumuzun yerini bile bilmediği GYM’e taşınmaya çalışılması, teknoparkın başbakanlı ve polisli açılışı gibi yakın zamanda gerçekleşen pek çok olay kampüsün bu tarz bir dönüştürülme sürecine tabi tutulduğunu açık ediyor. Kulüp odalarının taşınmasına karşı yapılan kitlesel eylemle bugün hala kulüpler eski yerlerinde duruyorsa da özellikle güney kampüste yoğunlaşan bu soylulaştırılma ve ticarileştirilme süreci hız kesmeden devam ediyor.

Akbank, Garanti, Finansbank, Vodafone ve kahveye doymayan kampüsümüzde İlly, Robert’s Coffee,  Dunkin’ Donuts ve son olarak da Starbucks.Okulun küresel şirketlere açılmasıyla birlikte kampüs  çokuluslu firmaların ticari faaliyetlerini yürütebildiği bir pazar haline geldi.  Okulumuzda ders veren CEO’lardan tutun, şirketine tazecik eleman seçen patronlara kadar herkese yer var, bir bize yer kalmadı. Ne ucuz yemek, ne muhabbet edilebilecek bir alan, ne de siz ne istiyorsunuz diye soran var.

Bir sorsalar anlatacaktık velhasıl madem onların sormaya niyetleri yok biz anlatalım istedik. Öğrenci ‘yerleşke’mizde yerleşmek niyetindeyiz. Ucuza ve sağlıklı yemek yemek mesela. Bizim  olan alanlarda tüketim zorunluluğu olmaksızın var olabilmek; kampüs içinde bedava ulaşım sağlayabilmek, öğrenciliğimizi ‘kanıtlayan’ belgelerimize ücretsiz sahip olabilmek gibi çok temel isteklerimiz var.Bu sebeple Starbucks’ı ‘mesken’ tuttuk ve kendimize ait alanları geri alabilmek adına bir adım attık. Devamını da getirelim diyoruz, salı günü saat 14’te kütüphane önünde toplandıktan sonra, önce rektörlüğe yürüyoruz sonra çayımızı, pastamızı, böreğimizi kapıp (daha neler var neler!) Starbucks’a şenliğe gidiyoruz.

Eee madem buralar bizim ‘yerleşkemiz’, biz de artık yerleşelim.

6 ARALIK SALI

Saat 14:00

Kütüphane Önü