Çevik kuvvet, kimliksiz belediye işçileriyle birlikte Yüzüncü Yıl’daki direniş kampına müdahale etti. 14 kişi gözaltına alındı
Doğu Eroğlu (7 Eylül 2013 BirGün Gazetesi)
Ankara’da Büyükşehir Belediyesi’nin Eskişehir Yolu-Konya Yolu bağlantı projesinin ODTÜ ve Yüzüncü Yıl ve Çiğdem Mahallesi’nden geçecek kısımında kurulan direniş alanına çevik kuvvet ekipleri müdahale etti. Direniş alanına müdahale eden ve yıkımı gerçekleştiren işçilerin kimlik taşımadığı görüldü.
Sabah 7’de müdahale
“ODTÜ yolu” olarak bilinen, Yüzüncü Yıl ve Çiğdem mahallerinin ortasından geçen yol kapsamında inşa edilen viyadük yakınlarına kurulan direniş kampı, 12’nci gününde müdahaleyle karşılaştı. Sabah 07.00 sularında olay yerine önce Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ait 10 adet hafriyat kamyonu ve 3 dozer, sonrasındaysa çevik kuvvet ekipleri geldi. Mahalleliler ve ODTÜ öğrencilerinin yıkıma engel olmak için kurduğu insan zincirine polis müdahale etti ve yıkımı engellemek isteyen 14 direnişçiyi gözaltına aldı. Direnişçilerin gözaltına alınmasının ardından, direniş kampında bulunan malzemeler, mahalle sakinlerinin kişisel eşyaları ve direniş kampında kurulan kütüphaneye ait kitaplar yıkım ekipleri ve polislerce toplandı. Çevik kuvvet ekipleri, direniş alanına destek olmak için poğaça ve içecek getiren bir mahallelinin elindeki torbaları da hafriyat kamyonlarına fırlattı. Mahalleliler tarafından kurulan yaşam alanı kepçelerle yıkılırken, dozerler de bölgeyi düzlemeye başladı.
Gözaltında darp iddiası
Gözaltına alınan 6’sı öğrenci 14 kişi önce Balgat’taki 10 Nisan polis karakoluna, oradan da Ankara Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldü. Gözaltına alınan kişiler arasında bulunan Aydın Akbağ’ın çevik kuvvet ekipleri tarafından gözaltındayken tekmelendiği ve kafasından darp edildiği iddia edildi.
Ruhsat yok
Sabah saatlerinde olay yerine gelen Mimarlar Odası Ankara Şubesi yöneticileri Ali Hakkan ve Tezcan Karakuş Candan, polislere ve yıkım ekiplerine mahalleden geçen yolun herhangi bir hukuki temele dayanmadığını, viyadük inşaatının kaçak olduğu konusunda bildirimde bulundular. Ancak kısa sürede yıkıma refakat eden hiçbir belediye yetkilisinin olmadığı, olay yerinde viyadük ve yol inşaatının müteahhit firması Söğüt İnşaat yetkilileri dışında herhangi bir teknik personel bulunmadığı anlaşıldı. Mimarlar Odası yetkililerinin ısrarla yıkıma ve inşaata ilişkin ruhsat talep etmesi üzerine çevik kuvvet küçük çaplı bir müdahalede bulundu. Bu duruma tepki gösteren mahalle sakinleri çevik kuvvet ekiplerine, “Burada kaçak inşaat var ama siz vatandaşın meşru tepkisini engelleyip, hukuksuz inşaata direnenleri gözaltına alıyorsunuz” diye tepki gösterdiler.
Biber gazlı müdahale
Yıkım ekiplerinin yol inşaatı üzerinde olduğunu belirttikleri ve kamulaştırıldığını iddia ettikleri bir lokantanın ağaçlarını sökmeye kalkması üzerine polis ile mahalleli saat 11.00’de yeniden karşı karşıya geldi. Ağaçlara sarılan mahalleliler, çevik kuvvet ekipleri tarafından biber gazıyla ve kalkanlarla alandan uzaklaştırıldı. Saat 12.00 sularında, ODTÜ Rektörü Ahmet Acar ile yapılan toplantı ardından ODTÜ A4 girişinde basın Başkent Dayanışması’nın basın açıklamasının ardından çıkan tartışma sonrası polisler yeniden müdahalede bulundu. Pek çok mahalleli ve ODTÜ öğrencisi çevik kuvvet ekiplerince darp edildi. Darp edilen ODTÜ öğrencilerinden biri çevik kuvvet polislerinin cop ve tekmeli müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı.
Vekillerden destek
Saat 12.00 sularındaki müdahelenin ardından olay yerine gelen CHP’li vekiller Aylin Nazlıaka, İlhan Cihaner ve Hüseyin Aygün, mahalleliyle, yıkım ekipleriyle ve polislerle görüşmeler gerçekleştirdiler. Vekiller olay yerindeyken yıkım için harekete geçen bir dozer, Hüseyin Aygün’ün aracın önünde durmasıyla engellendi. BirGün’e açıklamalarda bulunan Cihaner, “Vatandaşı polisle, TOMA’larla tahrik ediyorlar. Ruhsat sorduğumuzda arazinin kamulaştırıldığını, yıkılacak bölgenin Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ait olduğunu söylüyorlar. Ama projeye ilişkin hiçbir geçerli belge gösteremiyorlar” diye konuştu.
İşçilerde kimlik yok
Sabah saatlerinden beri olay yerinde bulunan ve olaylara şahit olan mahallelilerin iddiası, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olmayan kişilerin servislerle direniş kampı yakınlarına getirildiği ve “Ankara Büyükşehir Belediyesi” yazılı yeleklerin olay yerinde şahıslara dağıtıldığı yönündeydi. Bu iddiaların olay yerine gelen milletvekillerine aktarılması üzerine, CHP Ankara milletvekili Aylin Nazlıaka, belediyeye ait yelek giyen iki işçiden, resmi kimliklerini ibraz etmelerini istedi. Nazlıaka’nın rastgele seçtiği her iki işçi de işe yeni başladıklarını, henüz resmi kimlik edinmediklerini söylediler. Kimliği olmayan işçiler, yıkımı yöneten amirler tarafından kısa sürede olay yerinden uzaklaştırıldılar.