17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet skandalında küfürlü ses kayıtları ortaya çıkan inşaatçı Mehmet Cengiz’in Çanakkale’nin Karabiga beldesinde yapmak istediği termik santral, yargı engeline takıldı

Doğu Eroğlu (19 Mart 2014 BirGün Gazetesi)

İnşaatçı Mehmet Cengiz’in, yurttaşlardan gizlenen ve yönetmeliklere aykırı usullerle orman arazisi tahsis edilen, sahte raporlarla ve yönetmeliklerin açıkça çiğnenmesi yoluyla ÇED Olumlu kararı aldırılan Çanakkale’nin Karabiga beldesindeki termik santral projesine yargı ‘dur’ dedi. Karabiga’da yapılması planlanan Cenal Enerji Santrali’nin atık depolama sahası ile ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın aldığı Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açılan davayı görüşen Çanakkale İdare Mahkemesi, hem şirketin hem de Bakanlığın usulsüzlüklerine işaret ederek ÇED Olumlu kararının yürütmesini durdurdu. Çanakkale İdare Mahkemesi’nin kaleme aldığı gerekçede dikkat çekilen hususların, projenin tamamen iptaline yol açabileceğinin altını çizen Avukat Cömert Uygar Erdem, Cengiz Holding ve Alarko ortaklığındaki 1,7 milyar dolarlık projenin tamamen suya düşebileceğini belirtti.

‘Entegre proje kuralına uyulmadı’

Karabiga’ya kurulması planlanan ithal kömüre dayalı Cenal Enerji Santrali’nin pek çok hukuksuzluğuna BirGün dikkat çekmişti. ÇED Yönetmeliği’nin çiğnenerek santralin iptal edilen ÇED Olumlu kararı yerine projenin 4’e bölünerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onayına sunulduğu, Orman Genel Müdürlüğü’nün kararnamelerine karşın Balıkesir Orman Bölge Müdürlüğü’nün yurttaşlardan bilgi saklayarak orman arazisini santrale tahsis ettiği ve Bakanlığın santral hakkındaki davada sahte raporla savunma yaptığı BirGün’deki haberlere konu olmuştu. Karabiga Temiz Doğa Derneği ve yurttaşların Cenal Enerji Santrali’nin atık depolama sahasına karşı açtığı davada karar veren Çanakkale İdare Mahkemesi, kamuoyunun bu endişelerini dikkate aldığını gösterdi.

Bakanlık kendi yönetmeliğini çiğnemişti

Mahkeme Cenal Enerji Santrali’ne ait atık depolama sahası projesinin ÇED Olumlu kararının yürütmesini durdururken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kendi ÇED Yönetmeliği’ne uymadığının altını çizdi. Cenal Enerji Santrali’nin 2008 tarihli ÇED Yönetmeliği’ne tabi olduğunu hatırlatan Mahkeme, “Cenal Atık Depolama Sahası projesinin, diğer projelerle birlikte entegre olarak tek proje seklinde hazırlanması gerekirken, termik santral projesinin çevresel etkilerinin bütüncül olarak değerlendirilmesine imkân tanınmamasına sebebiyet verecek şekilde parçalara ayrılarak, ayrı ayrı projeler öngörüldüğü görülmektedir” değerlendirmesini yaptı. Mahkeme bu ifadeleriyle, santralin 4’e bölünen ve yargıya taşınan diğer kısımları hakkında da yürütme durdurma kararı alacağının ipucunu vermiş oldu.

Mahkeme sahte rapora işaret etti

Atık depolama sahası projesi için hazırlanan ÇED Raporu’nda, “Resmi işlemlerde kullanılamaz” şerhi düşülen raporla ölçüm verilerinin sunulduğunu tespit eden mahkeme, raporlardaki tutarsızlıklara da dikkat çekti. Mahkeme, santralin iptal edilen ilk ÇED Olumlu kararında I. Sınıf, yani “tehlikeli atık” olarak değerlendirilen üretim atıklarının proje 4’e bölündükten sonra hazırlanan “Resmi işlemlerde kullanılamaz” ibareli raporda II. Sınıf’a, yani tehlikesiz statüye düşürüldüğüne vurgu yaptı. Mahkeme kararında, “Atıkların tehlikeli veya tehlikesiz olduğuna dair çevre mevzuatına ilişkin resmi işlemlerde kullanılabilecek şekilde bir analiz yaptırılmadığı anlaşıldığından, ÇED Olumlu kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır” ifadelerini kullandı. Atık depolama sahasının yapımına başlanılması ve işletmeye geçmesi halinde telafisi imkânsız zararların doğabileceğini belirten mahkeme, atık depolama sahası projesinin ÇED Olumlu kararının yürütmesini durdurdu. 3 Mart tarihinde oybirliğinde alınan karar, dün taraflara tebliğ edildi.

Proje çıkmaza girdi

Kararın önemini BirGün’e değerlendiren davanın avukatlarından Cömert Uygar Erdem, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kendi yönetmeliklerine uygulamadığının mahkeme tarafından tescillendiğini vurguladı. Termik santral projelerini pek çok üniteyi kapsayan yapılar olduğunu belirten Erdem, “Karabiga’da kurulması düşünülen proje hakkında 19 Temmuz 2013’te yürütmeyi durdurma kararı verilmesi sonrasında, aynı proje 4’e bölündü ve 4 ayrı ÇED süreci işletildi. ÇED başvurularının yapıldığı tarihte yürürlükte olan ÇED Yönetmeliği’nde entegre projeler için tek ÇED süreci işletilmesi zorunlu olmasına karşın, 2 ÇED Olumlu kararı, 1 ÇED Gerekli Değildir kararı verildi” diye konuştu.

ÇED Raporu oyunu yargıdan döndü

Mahkemenin ayrı ayrı ÇED süreçleri yürütülmesine izin vermediğini ve Bakanlığa kendi yönetmeliğini hatırlattığını söyleyen Erdem, “4 Ayrı ÇED Süreci işletilmesinin mülga ÇED Yönetmeliği’nin 25. Maddesine açıkça aykırı olduğu söyleniyor. Ayrı ayrı rapor hazırlanan tesislerin bir tanesinin eksikliği, diğerlerini işlevsiz kılmaktadır. Karar, bir projenin ana ünitesine dâhil birimler hakkında ayrı ÇED süreçleri işletilmesini engellemeyen, ÇED başvurularına ayrı ayrı ÇED Olumlu kararı veren Bakanlığın yürütmekle görevli olduğu ÇED Yönetmeliği’ne aykırı davrandığını ortaya koyuyor” yorumunu yaptı.

Sahte rapor santralin sonu oldu

ÇED Raporu hazırlanırken usulsüz rapor kullanıldığına da değinen Erdem, “Resmi işlemlerde kullanılması yasak olan rapor dayanak gösterilerek, atık depolama tesisinin 2. sınıf olduğu iddia edildi. Atık depolama tesisinin sınıflandırılması, tesisin yerleşim alanlarına uzaklığının belirlenmesi açısından da önemli. Alanın Karabiga’ya yakın mesafede olması, bir önceki yürütmeyi durdurma kararının gerekçelerindendi. Atığın tehlike düzeyini düşürerek bu gerekçeyi ortadan kaldırmak istediler. Bu veriler, termik santral kurulması planlanan alanda, yerleşim alanlarına yakınlığı nedeniyle termik santral kurulmasının hukuka aykırı olduğunu da ortaya koymakta” dedi.