Gediz Deltasının bir bölümünün özelleştirileceği iddialarına yanıt veren Orman ve Su İşleri Bakanlığı özelleştirmeyi kabul etti, ‘Alanın olumsuz etkilenmesine sebep olacak faaliyetlere Bakanlığımız müsaade etmeyecek’ dedi
Doğu Eroğlu (BirGün Gazetesi, 9 Temmuz 2014)
CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel’in TBMM’ye sunduğu yazılı soru önergesine yanıt vere Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Gediz Deltasının bir bölümünün özelleştirileceğini kabul ederken, özelleştirmenin merkezinde flamingoların üreme bölgesinin olacağını gizlemedi. Tekel A.Ş.’ye ait 5 bin hektarlık bölgedeki tesislerin kullanım hakkının özelleştirileceğini doğrulayan Bakan, özelleştirmenin ekolojik dengede bozulmaya yol açmayacağını iddia etti. Bakan Eroğlu, alanın olumsuz etkilenmesine sebep olabilecek her türlü faaliyetin Bakanlık tarafından engelleneceğini söyledi.
Flamingoların üreme alanı özelleştiriliyor
CHP’li Özel’in Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu tarafından cevaplanması istemiyle TBMM’ye sunduğu soru önergesine Bakandan 7 Temmuz’da yanıt geldi. Özelleştirme İdaresinin Gediz Deltası Koruma Bölgesi içinde kalan arazilerdeki mülkleri ihaleye çıkaracağını doğrulayan Bakan Eroğlu, ihale edilecek 5 bin hektarlık alanın flamingoların üreme alanı olduğunu da kabul etti. Bakan Eroğlu kamu iktisadi teşekkülü olan Tekel A.Ş.’ye ait özelleştirilecek 5 bin hektarlık alan hakkında, “Tuz Gölünden sonra Türkiye’nin en büyük ikinci tuz üretilen alanı niteliğindedir. Ayrıca tuzlalar flamingolar için en önemli beslenme ve üreme alanıdır” değerlendirmesini yaptı.
‘Bozulacak olsa biz vermeyiz!’
Bakan Eroğlu özelleştirilecek bölgenin yatırıma veya imara açılıp açılamayacağına ilişkin sorular karşısındaysa “Bakanlık güvencesi” verdi. Gediz Deltasındaki alanlar üzerinde yapılacak faaliyetlerin Bakanlık iznine bağlı olacağını öne süren Eroğlu, arazilerin Bakanlık tarafından düzenli olarak kontrol edileceğini belirtti. Tekel A.Ş.’ye ait tuzlalar içerisindeki yapıların kullanım hakkının özel kurumlara devredilmesiyle “bölgedeki ekolojik dengenin olumsuz etkilenmeyeceğini” iddia eden Bakan, “Zira alanın olumsuz etkilenmesine sebep olabilecek her türlü faaliyet Bakanlığımız mer-i mevzuat çerçevesinde müsaade etmeyecektir” ifadelerini kullandı.
Dengeyi Bakanlık koruyacakmış
Özelleştirme İdaresinin yapacağı ihale sonrasında, tesislerin kullanım hakkını alacak üçüncü kişi veya kurumların yalnızca Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği kapsamında izin verilen faaliyetleri yürütebileceğini iddia eden Bakan Eroğlu şu açıklamayı yaptı: “Gediz Deltasında uzun yıllardan bu yana tuz üretimi yapılmakta ve koruma-kullanım dengesini gözeten bir hayat devam etmektedir. Söz konusu ihale sonrasında da bu denge Bakanlığımızca korunacaktır.”
Sulak alanlar yapılaşmaya açılmıştı
Ramsar Sözleşmesi olarak da anılan Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme’ye 1994’te imza koyan Türkiye’nin sözleşme kapsamında korunan 14 sulak alanı bulunuyor. Manyas, Burdur, Seyfe, Uluabat, Kuyucuk gölleri, Sultan Sazlığı, Göksu, Kızılırmak ve Gediz deltaları, Akyatan ve Yumurtalık lagünleri ile Kızören obruğu, Nemrut Kalderası ve Meke Maarı Türkiye’nin Ramsar Sözleşmesi’yle korunan 14 alanını oluşturuyor. Nisan ayında Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinde Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından yapılan değişiklikle sulak alanlar niteliksel olarak birbirinden ayrılmış, sulak alanların “mahalli sulak alan” olarak belirlenerek imara açılması mümkün hale gelmişti.
Gediz Deltası Türkiye’nin en önemli Ramsar alanlarından biri
Türkiye’nin 14 Ramsar alanından biri olan Gediz Deltası, Gediz Nehrinin Ege Deniziyle buluştuğu bölgede yer. Yaklaşık 22 bin kişinin yaşamlarını sürdürdüğü bölge, Doğal ve Arkeolojik Sit alanı statüsünde. Ramsar Sözleşmesine göre kritik biyoçeşitlilik alanı, önemli bitki alanı ve önemli kuş alanı olarak değerlendirilen bölge, Tuz Gölüyle birlikte Türkiye’de flamingoların ürediği iki alandan biri. 1982’de 8 bin hektarlık kısım doğal yaşamı koruma bölgesi olarak ayrılan Gediz Deltası, 1998’de Ramsar alanı ilan edildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı 1999’da bölgeyi 1. Derece Sit alanı olarak tescillerken, Üçtepeler’deki 2 bin 400 yıllık Leukai Antik Kenti ise arkeolojik koruma alanı olarak belirlendi. Gediz Deltasının doğal yaşamı koruma bölgesi statüsü 2007’de iptal edildi ve bölge sulak alan statüsüne sokuldu. Nesli tükenen tepeli pelikan ve küçük kerkeneze ev sahipliği yapan delta, Akdeniz’de yaşayan sucul kuşların en önemli üreme alanlarından biri olarak kabul ediliyor. Aralarında Hazar sumrusunun da olduğu bazı sucul kuşlar yalnızca Gediz Deltasında ürerken, bölge aynı zamanda pek çok kıyı kuşu için de göç güzergâhlarındaki önemli mola yerlerinden biri. Son yapılan tespitlere göre Gediz Deltası 208 kuş, 24 sürüngen, 20 balık ve 306 bitki türü barındırıyor.