Akkuyu NGS’de devletin ‘gizlilik’ geleneği sürüyor. Bakanlık, ÇED süreci bitmiş olmasına ve mahkemeden istenmiş olmasına karşın resmi kurumların projeyle ilgili görüşlerini açıklamıyor

Doğu Eroğlu (20 Mayıs 2015 BirGün Gazetesi)

Mersin 1. İdare Mahkemesinin 13 Mart tarihinde aldığı ara kararla, Akkuyu Nükleer Güç Santralı (NGS) projesiyle ilgili istediği belgeler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından mahkemeye gönderilmedi. Talep edilen belgelerin çok az bir kısmı mahkemeye ulaşırken, Bakanlık kritik bilgileri yine kamuoyundan gizledi. Akkuyu NGS projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci tamamlanmasına karşın, ÇED süreci kapsamında proje hakkında resmi kurumların hangi yönde görüş bildirdiği yine açıklanmadı. Bakanlık, Akkuyu NGS sürecinde gerçekleştirilen Birinci İnceleme Değerlendirme Toplantısına sunulan kurum görüşlerini de açıklamamıştı.

Bakanlık belgeleri yollamadı

Mersin 1. İdare Mahkemesi, Akkuyu NGS projesi hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanlığının aldığı ÇED Olumlu kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle pek çok demokratik kitle örgütü ve Mersinli yurttaşların açtığı davada, yürütmeyi durdurma istemi hakkındaki kararından önce pek çok kurumdan ek belge istedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığından istenen belgeler arasındaysa, İnceleme Değerlendirme Komisyonuna (İDK) çağrı yapıldığına dair belgeler ve toplantı tutanakları, İDK toplantısına davet edilen üyelerin isimleri ve yetkinliklerine dair belgerler, ÇED Raporunun basılı kopyası, tartışmalı ÇED Halkın Katılımı Toplantısına ilişkin fotoğraf ve videolar ile sahte imza skandalına ilişkin kurumun yaptırdığı inceleme vardı. Bu istemlere Bakanlığın yanıtı ise yetersiz oldu.

Kurum görüşleri yok

ÇED süreçleri kapsamında, resmi kurumların Akkuyu NGS projesi hakkında görüş bildirdiği kritik İDK Toplantısında sunulan belgeler yine mahkemeye verilmedi. Toplantı tutanakları, kurumların resmi raporları ve toplantıya kurumlar adına katılan kişilerin alanlarında yetkin olduğuna dair belgeler mahkemeye yollanmazken, Bakanlık yalnızca toplantıya katılan kişilerin isimlerini açıklamakla yetindi. Bakanlık sahte imza skandalıyla ilgiliyse, Dokay ÇED firmasının eski personelinin “İmzamız sahte değil” açıklamasından alınan başlıkla Hürriyet Gazetesinde yer alan bir haber ile sahte imza iddiasının hedefindeki firmanın yaptığı basın açıklamalarını mahkemeye göndermeyi yeterli buldu.

Bu nükleer santral halktan gizli

Akkuyu NGS projesinin ÇED sürecine ve mahkeme safhasına, kamuoyundan gizlenenler damga vurdu. İlk olarak 29 Mart 2012 tarihinde Mersin Gülnar ilçesi Büyükeceli beldesinde yapılan ÇED Halkın Katılımı Toplantısı halka kapatıldı. Kimlik tespitiyle girilebilen toplantı protestolar yüzünden yapılamadıysa da, toplantının gerçekleştiği iddia edildi. ÇED Raporunun ilk defa Bakanlık tarafından kabulünün ardındansa İDK Toplantısı krizi yaşandı. Resmi kurumların belirttiği eksiklikler yüzünden ÇED raporu iade edilirken, iadeye sebep olan resmi kurum görüşleri, Ekoloji Kolektifi mensubu avukatların bilgi edinme hakkı kapsamındaki başvuruları ve tutanakların açıklanması yönündeki Başbakanlık Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulunun (BEDK) kararına karşın açıklanmadı. Son olaraksa, Mersin 1. İdare Mahkemesinin talebine karşın, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının (IAEA) Akkuyu NGS hakkındaki INIR raporu, “devlet sırrı” olduğu gerekçesiyle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı oluruyla kamuoyundan saklandı.