Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kamuoyundan gizlediği İnceleme Değerlendirme Kurulu tutanaklarının bir kısmı mahkemeye geldi. Mersin Büyükşehir Belediyesi de nükleere resmen karşı çıkmış

Doğu Eroğlu (22 Mayıs 2015 BirGün Gazetesi)

Mersin’de kurulması planlanan Akkuyu Nükleer Güç Santralı (NGS) projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinde kamu kuruluşlarının proje hakkında sunduğu görüşlerin devlet sırrı gibi saklanmasının sebebi anlaşıldı. Akkuyu NGS projesinin ÇED Olumlu kararının iptali için pek çok demokratik kitle örgütü ve Mersinli yurttaşın açtığı davada, Mersin 1. İdare Mahkemesinin talebi üzerine Mersin Büyükşehir Belediyesi mahkemeye belge yolladı. Mersin Büyükşehir Belediyesinin Akkuyu NGS projesinin ÇED süreci kapsamında gerçekleştirilen İkinci İnceleme Değerlendirme Kurulu (İDK) Toplantısına sunduğu rapor da mahkemeye gönderilen belgeler arasındaydı. Belgeler, Mersin Büyükşehir Belediyesinin nükleer santral projesine pek çok sebepten ötürü karşı çıktığını gösteriyor. Ancak Bakanlık, Belediyenin düştüğü şerhleri dikkate almadan Akkuyu NGS projesi hakkında ÇED Olumlu Kararı verdi. Üstelik Bakanlık, proje hakkında ÇED Olumlu kararı verilmesine karşın diğer resmi kurumların bildirdiği görüşleri açıklamamakta hâlâ ısrar ediyor.

Belediyeden sekiz sayfa itiraz

Mersin Büyükşehir Belediyesinin, Akkuyu NGS ÇED Süreci kapsamındaki İkinci İDK Toplantısına sunulmak üzere 23 Temmuz 2014’te Bakanlığa yolladığı sekiz sayfalık belgeye göre Belediye, “ÇED Raporu usul ve yasaya, uluslararası hukuk ve sözleşmelere, çevre ve sürdürülebilirlik ilkelerine açıkça aykırıdır” diyerek nükleere vize vermedi. Belediyenin İDK Toplantısına sunduğu itirazların başlıcaları şunlar:

  • Santral ve radyoaktif atık depolama tesislerinin açılmasıyla yerleşim ve tarım alanları tehlikeye girecek.
  • Deniz suyu sıcaklığı artacak ve Akdeniz fokları ile caretta carettaların yaşam alanlarına geri dönüşü olmayan zarar gelecek. Bu alanlar uluslararası sözleşmelerle korunmaktadır.
  • Devletin çıkarları ile bireyin çıkarları arasındaki dengeyi devlet gözetir. Hiçbir ekonomik temelli amaç, o ülkede hukuk devletini yok etmeye üstün tutulamaz. Projenin hayata geçmesi için atılan adımlar, devletin pozitif yükümlülüğünü yerine getirmek bir yana, yöre yurttaşlarının fiziksel ve bedensel bütünlüklerini büyük bir riske atmıştır.
  • Projede üretilecek atık suyun yönetimi Belediye sorumluluğundadır. Akkuyu NGS projesinde, tesisin boşaltacağı radyoaktif atık suyun türü, kaynağı ve miktarı belirtilmemiştir.
  • Akkuyu NGS yüzünden bölgedeki turizm yatırımları durmaktadır.
  • Nükleer santralın etki alanı tamamında halkın katılım toplantısı yapılmalıydı. Yapılan toplantıyaysa halk alınmadı, Anayasa ihlal edildi.

İDK belgeleri nasıl gizlendi?

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Akkuyu NGS’nin ÇED sürecindeki her iki İnceleme Değerlendirme Komisyonu Tutanaklarını da gizledi. 1-2 Ekim 2013 tarihindeki Birinci İDK Toplantısı tutanaklarının açıklanmasına ilişkin Başbakanlık Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu (BEDK) kararına uymayan Bakanlık, “İstenilen toplantı tutanakları, inceleme ve değerlendirmesi devam eden nükleer santral projesine ilişkin kurum içi görüş oluşturmaya yönelik bilgi ve belgeler kapsamında olduğundan, bilgi edinme hakkı kapsamı dışına çıkartılmaları yönünde Genel Müdürlüğümüzün tasarrufu bulunmaktadır” demişti. 24 Temmuz 2014 tarihinde yapılan İkinci İDK Toplantısında Akkuyu NGS projesi hakkında sunulan kurum görüşleri de kamuoyuna açıklanmıyor. Mahkemeye sunulan Mersin Büyükşehir Belediyesinin kurum görüşünün içeriğinin görülmesiyle birlikte Bakanlığın bu yöndeki tavrının sebebi de anlaşılıyor.