Artvin’e giriş yasağı kondu, dayanışma için gelen binlerce yurttaş kente ulaşamadı, İçişleri Bakanı Ala keyfi yasağı açıklayamadı. Yine de on bine yakın Artvinli madene karşı yürüdü, Cerattepe’ye göz diken Cengiz Holding ve idareye mesaj verdi
Doğu Eroğlu (20 Şubat 2016, Birgün Gazetesi)
Türkiye’nin pek çok kentinden yurttaşların katılımıyla gerçekleşen büyük çaplı mitinglere karşı AKP iktidarı sırasında gelenekselleşen engellemeler, maden arama projelerine direnen Artvin’de de kendini gösterdi. Hukuk süreci devam ederken Cerattepe mevkiinde maden arama çalışması yapmak için harekete geçen Cengiz Holdinge direnen Artvinli yurttaşlarla dayanışmak için Türkiye’nin pek çok noktasından yola çıkan yurttaşlar kente sokulmadı. Otobüsler Karadeniz Sahil Yolu boyunca neredeyse her ilçede durduruldu.
Artvin’e giriş yasağı yine “terör” bahanesine dayandırıldı. Polis ve jandarmanın yurttaşların seyahat özgürlüklerini gasp eden yol kesme uygulamalarını İçişleri Bakanı Efkan Ala bile açıklayamadı. Tüm engellemelere karşın Artvin tarihinin en kalabalık eylemine tanıklık etti.
Dayanışmaya arama engeli
Artvin’deki dayanışma buluşmasına ulaşılmasını engellemek isteyen idarenin kurduğu polis kontrol noktalarında, kimlik kontrollerinin yanı sıra araçlara ilişkin pek çok denetim yapıldı. Otobüslerin çoğu onlarca kontrolden geçirilirken yolcular arandı ve GBT’leri defalarca tarandı.
Trabzon’a havayoluyla seyahat edip buradan Artvin’e karayoluyla geçmeye çalışanlar da, Artvin Valiliğinin aldığı yasaklama kararı uyarınca, Hopa-Borçka arasında, Cankurtaran Geçidinde kurulmuş polis barikatlarına takıldı. Tonya Çevre Platformu Karadeniz İsyandadır Platformu, Yeşil Gerze Çevre Platformu, Sinop Nükleer Karşıtı Platform, Birleşik Haziran Hareketi ve daha pek çok demokratik kitle örgütü ve yerel yaşam platformuna mensup yurttaşlar Artvin’e giremedi. Dayanışma için Artvin’e yaklaşık 40 kilometre mesafedeki Ardanuç’tan yola çıkan 15 yurttaşsa, araçla seyahatlerine izin verilmeyince, yürüyerek Artvin’e ulaşmayı başardı.
10 bin Artvinli sokakta
Dayanışma çağrısına yanıt verip yola çıkan yurttaşlar kente sokulmadı ancak 10 bine yakın Artvinli kent meydanına toplanıp idareye ve Cerattepe’de maden aramak isteyen Cengiz Holdinge mesaj vermeyi ihmal etmedi. Engellemelere rağmen kentin simgeleri arasındaki boğalar yaylalardan meydana getirildi. Yasak kararlarına karşın Artvin tarihinin en kalabalık eylemi için meydanda buluşan yurttaşlar, “Her yer Artvin, her yer direniş,” “Vali buraya hesap vermeye,” “Direne direne kazanacağız,” “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganları attı. Kente ulaşamayan bütün destekçilereyse selam gönderildi. Eylem sırasında Valilik önünde konuşlanan polis ekipleri, meydana yürüyen binlerin Valilik önünden geçtiği sırada bina içine girmek zorunda kaldı.
Uçurum kenarında polis-jandarma müdahalesi
Karadeniz’de şehirlerarası yol geçen en dik yamaçlardan biri olan ve Artvin’i Borçka ve Hopa’ya, oradan da Doğu Karadeniz’in diğer kentlerine bağlayan Cankurtaran Geçidinde polisin yolu kesmesi, binlerce kilometrelik araç kuyruğu oluşturdu. Polis ekipleri Artvinlilerle dayanışmaya gitmekte olan otomobil, minibüs ve otobüsleri “İçişleri Bakanlığının talimatı olduğu” gerekçesiyle durdurdu; polis bir yandan da ‘uygun buldukları’ araçların yolu kullanmasına izin vermek isteyince yurttaşlar öfkelendi.
Artvin’e desteğe gittikleri için engellenen yurttaşlar, “Bizim seyahat özgürlüğümüz engelleniyorsa bu yoldan kimse geçemez” deyip yolu tamamen bir TIR’la kapatınca, her iki yönde kilometrelerce araç trafiği oluştu. Borçka ile Hopa arasındaki 690 rakımlı Cankurtaran Geçidindeki kar yağışı, jandarma ve polisin keyfi engellemesini daha da çekilmez hale getirdi.
Bir tarafı uçurum olan karayolunda seyahat özgürlüğü engellenen yurttaşlara iki defa biber gazlı müdahalede bulunuldu; yaralanan 2 kişi yine yurttaşlarca hastaneye götürüldü. Bazı yurttaşlar polisin biber gazı fişeklerini stokladığı kovaları uçurumdan aşağı yuvarlayarak müdahaleyi engellemek istedi.
Efkan Ala açıklayamadı
Cankurtaran Geçidinde engellenenler arasında CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka da vardı. Yollardaki engellemelere itiraz eden, polislerle yaptığı görüşmelerden sonuç alamayıp İçişleri Bakanı Efkan Ala’yla görüşen Nazlıaka, Bakanla telefon konuşmasının detaylarını BirGün’e aktardı. Nazlıaka engellemelere Bakan Ala’nın getirdiği açıklamayı şöyle özetledi: “Bakan Ala’ya hukuksuz bir uygulama yapıldığını söyledim. O da Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanununun (PVSK) 9’uncu maddesi uyarınca işlem yapıldığını söyledi. Oysaki ilgili maddede yalnızca polisin arama yapması düzenlenmiş durumda. Yani yurttaşların seyahat özgürlüklerinin kısıtlanması uygulamasını Bakan da açıklayamadı. Vatandaşından çok korkan bir iktidarla karşı karşıya olduğumuzu bir kez daha görmüş olduk. Bomba yüklü araçlarla tüm ülkeyi dolaşan intihar eylemcilerinin değil barışçıl sivillerin yolları kesiliyor.” PVSK’nın 9’uncu maddesi, sulh ceza hakiminin kararıyla polis tarafından yapılabilecek arama uygulamalarının usul ve esaslarını düzenliyor. Maddeye göre, polis seyreden taşıtlarda arama yapıp kimlik sorabiliyor ancak maddede seyahat özgürlüğünün engellenebileceğine ilişkin bir ibare bulunmuyor.
Tüm engellemelerin gerekçesi ‘terör’
Artvin Valiliğinin kente girişleri engellemek için aldığı “yasaklama kararı,” sosyal medyada yayılan bir belgeyle ortaya çıktı. Dayanışmaya giden ve yolda durdurulan yurttaşların görüntülediği Giresun Keşap İlçe Emniyet Amirliğinden Keşap Kaymakamlığına yazılmış bir yazıda, karayollarında yapılan sık kontrollerin gerekçesinin “Huzur ve güvenliğin sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi ve muhtemel terör saldırılarının engellenmesi” olarak belirtildiği görüldü. Belgeye göre, Keşap Emniyet Amirliği Keşap Kaymakamlığını, “THKP/C DEV-YOL Devrimci Gençlik ve MLKP terör örgütlerinin Cerattepe’ye desteğe gittiği” konusunda uyarıp yetki istiyor. Belgede, polisin karayollarındaki kontroller için 20 Şubat [Dün] saat 06.00’dan 21 Şubat 06.00’ya [Bugün] dek 24 saat boyunca yetki istediği, “Türkiye’nin çeşitli illerinden Artvin iline eylem maksatlı gelecek olan sol marjinal gruplara müzahir şahısların engellenmesi” gerekçesiyle önleme arama kararı talebinde bulunduğu görülüyor.
BirGün Gazetesi muhabiri Burcu Cansu’nun zorlu yolculuk izlenimleri: Ankara’dan Artvin’e doğru 19.30’da başlayan yolculuk, 45 dakika sonra Hasanoğlan’da kesintiye uğradı. Artvin’e gideceğimiz için bizi “sakıncalı” gören emniyet mensupları “GBT yapacağız” diye kimliklerimizi topladı. Bir polis, “Ne kadar sürer?” sorusuna, “En az yarım saat buradasın” yanıtını verdi. ‘Foto-filmci’ olarak tabir edilen polis kameramanlarının herkesi tek tek çekme çabasına son vermek için otobüsten inip kendimiz bir toplu fotoğraf çektirmeye karar verdik. Polisin içindeki görmek için açtırdığı bagajlardan çıkan “Cerattepe Geçilmez Artvin Halkı Yenilmez” pankartı da gururla taşındı. Yarım saat sonra “GBT’ler temiz” denip kimlikler dağıtıldı. “Ben de Ovacıklıyım, sizdenim” deyip arkadaşlarını kötüleyerek istihbarat toplamaya çalışan memura pek kulak asan olmadı. Otobüstekilerin, “Bize bir evrak verin de bir daha GBT için durdurulmayalım” talebi karşılıksız kaldı. Bu arada otobüste de elbette Artvin konuşuluyor; Ankara’da yaşıyor olsa da yüreğinin Artvin’de kaldığını anlatanlar, 37 yıl önce baraj suları altında kalan köyünden ayrılışının ardından görmediği Artvin’e Cerattepe mücadelesinin heyecanıyla döndüğünü itiraf edenler. Karanlıkta, yağmur yağarken seyreden otobüsümüz sabah 09.45 itibarıyla 9 kez polis tarafından durduruluyor, 7 kez GBT’lerimize bakılıyor. [Muhabirimiz Burcu Cansu 12 GBT taramasının ardından, yaklaşık 20 saatlik bir yolculuk neticesinde öğleden sonra 15.00’te Hopa’ya vardı. Ancak polis tarafından tamamen kapatılan Cankurtaran Geçidinden geri döndü ve Artvin’e ulaşamadı.]