Kastamonu’nun Loç Vadisi sakinleri ile, vadiye HES kurmak isteyen Orya Enerji’nin karşı karşıya geldiği dava Cide’de başladı.

Kastamonu Loç Vadisi sakinleri ile vadiye hidroelektrik santral kurmak isteyen Orya Enerji’nin karşı karşıya geldiği dava Cide Adliyesi’nde görülmeye başlandı. İlk duruşması Cide Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ve 23 Loç Vadisi sakininin basit yaralama, iş ve çalışma hürriyetinin ihlali, hakaret, mala zarar verme ve tehdit gibi iddialarla yargılandığı davada sanıkların ifadeleri alındı.

“Asıl bİz davacıyız!”

Sabah 08:30’da Cide’de buluşan Loç Vadisi sakini köylüler, “Şikayetim var Hakim Bey davacıyız ORYA’dan” yazılı dövizlerle davanın görüleceği Cide Kaymakamlığı’na yürüdüler. Kaymakamlık binası önünde Loç Vadisi Halkı adına yapılan basın açıklamasını okuyan Erdinç Ay, “Kendi köyümüzde, kendi toprağımızda enerji üretmeyi araç olarak kullanan Orya A.Ş. Loç sevdalısı 84 kişiye ceza davası açtı. Tek yaptığımız ‘imar planın, ruhsatın var mı?’ diye sormak. Asıl biz davacıyız Orya A.Ş.’den. Ekolojik dengeyi bozacağı için, yılda 22 metreküp ortalama ile suyu akan Devrekani Çayımıza 1 metreküp can çekişme suyunu yeterli gördüğü için, muhtarlarımıza iptal davası açmasınlar diye 95 bin lira sus payı gönderdiği için, 80 yaşını bulmuş ninelerimizden, analarımızdan yalan yere şikayetçi olduğu için asıl biz davacıyız” diye konuştu. 8 sanığın dinlenebildiği davanın ilk duruşması, sabah 09:00’dan mesai saati bitimine dek sürdü. Dava 12 Şubat 2013 tarihine ertelendi.

Şİrket hükümete güvenİyor

Orya Enerji’nin ve şirket çalışanlarının şikayetçi olduğu Loç Vadisi sakinlerinden Aytekin Kaya, duruşma sonrası yaptığı açıklamalarda şirketin iddialarının dayanaksız olduğunu belirtti. Kaya, “Şirket, ‘Burada bir iş durduruldu’ diyor. Halbuki ortada işyeri, şantiye yok. Orası köylünün satmadığı, ekip biçtiği, geçimini sağladığı tarlası. Köylü bir sabah bakıyor ki iş makinaları çalışıyor. Loç’ta yapılan HES’e ait imar planı olmadığını belgeledik. Çalışma yasal olmadığı halde resmi daireler buna göz yumdular ve Loç’a geri dönüşü olmayan bir tahribat bıraktılar. Köylü bu vahşete engel olmak istedi. Bugün de bu yüzden yargılanıyoruz” dedi.

Kaya, şirketin hiçbir ruhsatı olmadan rahatlıkla bölgede çalışma yapabilmesine ilişkin değerlendirmelerinde ise hükümet desteğine dikkat çekti: “Eğer bu şirket elini kolunu sallayarak bu topraklara girebiliyorsa bunların güvendiği, sırtlarını dayadığı bir yer var demektir. O da açıkça hükümet. Loç’ta yürütmeyi durdurma kararı çıkmasının üzerinden bir hafta geçmeden, SİT alanlarına hidroelektrik santral kurulmasına izin veren kanun çıktı. Sen 3 sene uğraşıyorsun, adamlar 3 saatte hallediyorlar. Hükümet gitsin bir gecede karar çıkartsın, biz suyumuzun toprağımızın başındayız. Yapacak hiçbir şey bulamazsak en son bedenimizi koyacağız ortaya.”

Ekoloji Kolektifi Derneği üyesi Avukat Fevzi Özlüer ise yaptığı açıklamada, iddianamede geçen 7 ayrı olayın da, şirketin ruhsatsız çalıştığı tarihlere tekabül ettiğini belirtti. Özlüer, “Evinize giren hırsızı önlemeye çalıştığınızda, ‘Dur arkadaş, sen benim çalışma hürriyetimi engelliyorsun’ yanıtını alsanız ne yaparsınız? Loç köylülerinin çalışma hürriyetini engelleme iddiasıyla yargılanmasının sebebi, ruhsat ve izin olmadan, şantiye kurulmadan çalışma başlatanlara karşı koymalarıdır” diye konuştu.