Kamu İhale Kanunu’nu ilgilendiren düzenlemelerde yapılan yeni değişikliği BirGün’e değerlendiren İnşaat Mühendisleri Odası Yönetimi, Başbakan’ın tüm yürütmeyi baypas ettiği görüşünde

Doğu Eroğlu (5 Haziran 2014 BirGün Gazetesi)

12 yılık AKP iktidarı döneminde tam 33 defa değişen ve geçtiğimiz hafta Bakanlar Kurulu’nun aldığı yeni bir kararla tamamen etkisizleşen 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu ve imar rantı konusunda yapılan hükümet operasyonunu, TMMOB’a bağlı İnşaat Mühendisleri Odası BirGün’e değerlendirdi. BirGün’e özel açıklamalarda bulunan İMO Yönetim Kurulu, artık devletin mal, hizmet ve danışmanlık alımları ile yapı işlerinin tamamen Başbakan’ın iki dudağı arasına baktığını belirterek Başbakan Erdoğan’ın bakanlıkları, hükümetin kendisini ve yürütmeyi tamamen baypas ederek resmen inşaat rantının başına geçtiğini açıkladı.

İhalesiz temini Başbakan belirleyecek

28 Mayıs tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan kararla Bakanlar Kurulu, Kamu İhale Kanunu’nun dışarısında bırakılacak alımları düzenleyen “Kamu İhale Kanununun 3 üncü maddesinin (b) bendi kapsamında yapılacak ihalelere ilişkin ekli Esaslar” isimli kararnamede değişikliğe gitmiş, Başbakanlık iznine bağlı olarak, tüm kamu idarelerine “güvenlik veya gizlilik” gerekçe gösterilerek ihalesiz alım yolu açılmıştı. Mevzuata göre, “Mal ve hizmet alımı, danışmanlık hizmeti alımı ve yapım işleri” gibi kritik konuları kapsayan ihale muafiyetini BirGün’e değerlendiren İMO Yönetim Kurulu, bu kararla birlikte ihale döneminin kapandığını, artık kamuda “doğrudan temin” kuralının geçerli olacağını ifade etti. Düzenlemeye göre, “Güvenlik veya gizlilik içerisinde yürütülmesi ihale yetkilisince uygun görülen” tüm faaliyetlerin Kamu İhale Kanunu dışında kalabileceğine dikkat çeken İMO Yönetimi’ne göre, bu kararı alma yetkisinin Başbakanlığa verilmesi ise Başbakan Erdoğan’ın inşaat rantı sisteminin kağıt üzerinde de başına geçmek istediğini gösteriyor.

‘Şifahi talimat’ dönemi!

“Güvenlik veya gizlilik gerektiren” hallerin Başbakanlığın inayetiyle belirleneceğine dikkat çeken İMO yetkilileri, merkezi otoritenin bu yetkiyi hiçbir şekilde paylaşmayacağını, zaten azalan güçler ayrılığının, Başbakan’ın devlet-piyasa ilişkisinin de tepesine çıkmasıyla iyice bozulacağı görüşünde. Bu yolla özellikle planlama aşamasında çeşitli bakanlıkların, bağımsız uzmanların ve kamu adına görev yapan meslek odalarının ekspertizine ihtiyaç duyulan yapı işlerinin tamamen Başbakanlık inisiyatifine bırakılacağını ifade eden oda yönetimi, “gizlilik ve güvenlik” gerektiren durumların nasıl tespit edileceğinin belirsiz olduğunu, büyük ihtimalle bu mekanizmanın Başbakan’ın “şifahi talimatı” yoluyla işleyeceğini aktarıyor.

Ekspertiz dışarı sermaye içeri

İMO Yönetimi, Kamu İhale Kanunu’nda son dönemde yapılan bir başka değişikliğin ise teknik uzmanlığı bulunan kişilerin inşaat piyasasına girişini önlediğine dikkat çekiyor. Oda yetkilileri, 19 Şubat’ta Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren torba kanunla beraber “İş Denetleme Belgesi” mevzuatında yapılan değişikliklerin mühendis ve mimarları kamuya ve özel sektöre ait ihalelerden fiilen men edilmelerine yol açtığını belirtiyorlar. Yeni düzenlemeyle birlikte mühendis ve mimarların çalıştıkları işlerde edindikleri iş denetleme belgelerinin, kamu ihalelerine girişte ve özel inşaat şartnamelerinde yalnızca 5’te 1 oranında dikkate alındığını belirten İMO Yönetimi, bu değişikliğin inşaat sermayesinin ve hükümete yakın müteahhitlerin baskısının bir sonucu olduğu görüşünde. Bu değişiklikle birlikte meslek hayatı boyunca yapımında görev aldığı binaların yalnızca 5’te 1’i oranında iş denetleme belgesi alabilecek olan mimar ve mühendisler, ihalelerin katılım şartlarını karşılayamaz hale geldiler ve bu ihalelere katılımları fiilen engellendi. İMO’ya göre böylelikle teknisyenler kamu ve özele ait ihalelerden dışlanırken, inşaat sermayesi ve müteahhitlerin piyasaya hakim olması sağlandı.