Irak’taki saha araştırmaları sonucunda hazırlanan rapora göre, IŞİD’in el yapımı patlayıcı yapımında kullandığı malzemelerin çoğu Türkiyeli şirketler tarafından örgüte iletiliyor

Doğu Eroğlu (28 Şubat 2016, Diken.com.tr)

Conflict Armament Research (CAR) tarafından hazırlanan araştırma raporu, IŞİD’in özellikle Irak’ta sürdürdüğü savaşta kullandığı el yapımı patlayıcıların hazırlanmasında Türkiyeli şirketlerin kritik rolünü ortaya koyuyor. Rapora göre, askeri nitelikte olmayan ancak bir araya getirildiklerinde tahrip gücü yüksek el yapımı patlayıcıları oluşturan malzemelerin çoğu, örgüte Türkiye üzerinden ulaşıyor. CAR incelemesinde 20 ülkeden 51 şirketin, bomba yapımında kullanılan malzemelerin tedarik zincirlerine dahil olduğunu tespit etti. Bu 51 şirketten 13’ü Türkiye’den olduğu görüldü. Türkiyeli şirketler CAR’la olan görüşmelerinde IŞİD’e yakın gruplarla çalışmadıklarını öne sürüyor. Bazıları doğrudan Irak’ta IŞİD’le bağlantılı olduğu gruplarla ticaret yapıyor. Çoğu şirket ise CAR’a verdikleri yanıtta, “Biz Türkiye’de satış yapıyoruz, ürünlerimizin daha sonra nasıl el değiştirdiğini takip edemeyiz. Yaptığımız satışlar tamamen yasal” demekle yetiniyor.

Patlayıcıların kaynağı ne?

Bağımsız araştırma birimi Conflict Armament Research (CAR) tarafından Avrupa Birliği himayesinde gerçekleştirilen çalışma için Temmuz 2014 ila Şubat 2016 döneminde, Iraklı milis güçleri, federal polis birimleri, Kürdistan Bölgesel Yönetimine bağlı peşmergeler, Kürdistan Bölgesel Güvenlik Konseyi ve YPG’yle işbirliği yapıdı. Rabia, Kerkük, Musul, Tikrit ve Kobane’de IŞİD’le girilen sıcak temaslar sonrasında bölgede bulunan mühimmat ve patlayıcı maddeler rapora konu oldu. Raporun odağındaysa IŞİD tarafından neredeyse endüstriyel biçimde üretilir hale gelen emprovize patlayıcı düzenekler [Improvised Explosive Device], yani Türkiye’deki yaygın kullanımıyla el yapımı patlayıcılar (EYP) vardı. Patlayıcıların imalatında kullanılan malzemelere ait tedarik zincirlerini takip eden CAR, üretim girdilerinin hangi ülke menşeili olduğunu ve IŞİD’in eline nasıl geçtiğini araştırdı.

Patlayıcı malzemeler kontrol edilemiyor

Patlayıcı imalatında kullanılan malzemelerin başlıbaşına bir rapora konu oluşuysa, malzemelerin doğasından ileri geliyor. Patlayıcılar, neredeyse hiçbiri askeri amaçlı olmayan ürünler bir araya getirilerek üretiliyor; ayrı ayrı bir anlam ifade etmeyen bileşenler bir araya getirildiğinde tahrip gücü yüksek bir silaha dönüşüyor ancak malzemeler müstakilen askeri özellik taşımadığı için gümrük kontrollerine veya özel ithalat/ihracat lisanslarına ihtiyaç duyulmadan bir ülkeden diğerine taşınabiliyor. Bombaların en karakteristik malzemelerinden olan infilaklı fitiller ve fünyeler bile, madencilik ve inşaat gibi sektörlerdeki kullanımlarından ötürü basit lisanslar yoluyla uluslararası dolaşıma girebiliyor.

Tedarik zincirlerinin çoğu Türkiye’den geçiyor

CAR’ın raporuna göre, dünyanın farklı yerlerinde bulunan şirketler, ithalat ve ihracatını veya imalatını yaptıkları ürünler bir şekilde IŞİD’in eline geçse de, IŞİD’le doğrudan temas halinde değil. Uluslararası ticaret tamamen yasal biçimde yürütülüyor ve patlayıcı yapımında kullanılan malzemeler IŞİD’in eline geçmeden hemen önce IŞİD bağlantılı küçük aracı şirketlere ulaşıyor. “Zincirdeki en zayıf halka” biçiminde tarif edilen bu şirketler, yasal yollarla satın alınan malzemelerin IŞİD’e ulaşmasını sağlıyor. Dolayısıyla nihayetinde IŞİD’e ulaşan tedarik zincirleri, IŞİD’in kontrol ettiği bölgelere komşu ülkeler üzerinden inşa ediliyor. Bu da IŞİD tarafından patlayıcı yapımında kullanılan pek çok bileşenin Irak veya Türkiye üzerinden örgütün eline geçişini açıklıyor. Araştırmaya göre, malzemelerin bölgedeki yasal firmalar tarafından satın alınmasıyla IŞİD’in eline geçişi arasındaki ortalama süre aylarla ifade ediliyor. Bu da bölge hükümetlerinin ticaret üzerindeki izleme ve denetim faaliyetlerinin yeterince sıkı olmadığını veya daha ironik bir biçimde, bölge hükümetlerinin bu malzemelerin patlayıcı yapımında kullanıldığından haberdar olmayabileceğini akla getiriyor.

Türkiye’den 13 şirket

Raporda Türkiye’den 13 şirketin, IŞİD’de son bulan tedarik zincirlerine dahil olduğu ifade ediliyor. Rapora göre Gültaş Kimya, 3D Lojistik, Marikem Kimyevi ve Endüstriyel Ürünler, Metkim, Mert Global ve Diversey Kimya firmaları kimyasal maddelerin, Nitromak Dyno Nobel ve İlci firmalarıysa infilak fitillerinin IŞİD bağlantılı gruplara satışını gerçekleştirdi. Bu şirketlerin tamamı aracı pozisyonunda; yani kendileri tarafından üretilmemiş malzemelerin IŞİD’e aktarılması sırasındaki alım-satım işlemlerinde birer basamak niteliğindeydiler. Satılan malzemelerin çoğu Brezilya, Çin, Hindistan, Hollanda, Romanya ve Rusya’dan ithal edildi ve rapordaki bulgulara göre, Türkiye içerisinde satılan, yani ihraç edilmemiş olan malzemeler, IŞİD bağlantılı gruplar tarafından sınırdan geçirildi. Hes Kablo, Kablo Türk, Erikoğlu ve Ünal Kablo kendi ürettiği kabloları, EKM Gübre şirketiyse kendi imalatı olan kimyasal malzemeleri IŞİD’in aracı şirketlerine veya bu şirketlerle ticaret yapan başka firmalara sattı. Patlayıcı tedarik zincirlerindeki şirket sayısında Türkiye 13 firmayla, araştırmada tedarik zincirinde olduğu tespit edilen firmalara en çok ev sahipliği yapan ülke konumunda.

Patlayıcı malzemeleri Türkiye’den IŞİD’e nasıl geçti?

Alüminyum macunu: Alüminyum dolgu macunu adı verilen malzemeler, Tikrit’te IŞİD’den ele geçirilen bölgedeki bir depoda bulundu. Yurtdışı menşeili alüminyum macunu kutularının, Türkiye’deki Gültaş Kimya, Marikem Kimyevi ve Endüstriyel Ürünler ile Metkim şirketlerince satıldığı anlaşıldı. CAR hem Türkiye’deki ithalatçı şirketlerle hem de Romanya, Brezilya ve Çin’deki üretici firmalarla iletişime geçerek alüminyum macunu ticaretine ilişkin bilgi istedi.

  • Gültaş Kimya CAR’a yanıtında, kendisi tarafından ithal edilen alüminyum macununun üçüncü şirketlerce yeniden ihraç edilmesine izin verilmediğini, sattığı ürünlerin nasıl kullanıldığını kontrol edemeyeceğini, Irak ve Suriye’ye ürün satmadığını, son kullanıcının ne yaptığına ilişkin kendilerini bağlayan bir kural olmadığını söyledi.
  • Romanyalı üretici firma Alba Aluminiu CAR’la yazışmalarında, 792 fıçı alüminyum macununun Türkiye’deki 3D Lojistik firmasının aracılığıyla bir başka Türkiyeli firma Marikem’e satıldığını ve Kocaeli Çayırova’ya gönderildiğini, Irak ve Suriye’ye satış yapmadıklarını söyledi.
  • Metkim CAR’a yolladığı yazıda, Tikrit’te tespit edilen alüminyum macunu fıçısının kendileri tarafından satılmış olduğunu teyit etti, hangi firmaya sattıklarını bilmediklerini, ürünlerinin ihracat odaklı değil iç piyasada tüketilmek için ithal edildiğini belirtti.

Gübre: Tikrit’te aynı depoda bulunan amonyum nitrat gübrelerinin de Türkiye’den geldiği anlaşıldı. Bulunan farklı amonyum nitrat torbalarının bir kısmının Hataylı Mert Global şirketi tarafından üretildiği, üre gübrelerininse yine Türkiyeli EKM Gübre etiketi taşıdığı görüldü. Mert Global CAR’ın iletişim çağrılarına yanıt vermedi, EKM Gübre firmasına ise ulaşılamadı.

Hidrojen peroksit: El yapımı patlayıcı düzeneklerinde ateşleyici olarak kullanılan hidrojen peroksitin de Türkiye’den geldiği görüldü. Hollanda’da üretilen hidrojen peroksit çok aşamalı bir şekilde IŞİD’e ulaştı. Hollanda’da üretilen malzeme, Belçika firması Solvay Chemicals International tarafından Türkiye’de Gebze merkezli Diversey Kimya şirketine satıldı. 65 kiloluk 180 hidrojen peroksit fıçısı, Antwerp’ten MSC Sarah isimli gemiye yüklendi. İstanbul’a demirleyen gemi, 180 fıçıyı Gebze’ye gönderdi. Diversey Kimya, ithal ettiği hidrojen peroksiti Diversey Gulf şirketi aracılığıyla Irak’ın Erbil kenti merkezli Serrieh Trading şirketine sattı. Erbilli şirket, 180 fıçının 155 fıçısını Kerkük’teki Karwanchi Grup şirketine, 25 fıçısını Erbil’deki Al Safi Danone firmasına sattı. Bu fıçılardan biri, daha sonra Tikrit’te IŞİD tarafından patlayıcı yapımında kullanılan malzemeler arasında ele geçirildi.

İnfilak ve güvenlik fitilleri: Kobane’deki IŞİD kuşatmasının ardından YPG güçleri tarafından ele geçirilen infilak fitillerinin, Hindistan’daki Solar Industries şirketi tarafından üretildiği görüldü. Solar Industries tarafından üretilen infilak fitillerinin Ankara merkezli İlci firması tarafından ithal edildiği anlaşıldı. Gulf Oil Corporation şirketinin ürettiği infilak fitilleriyse yine Ankaralı Nitromak Dyno Nobel şirketi tarafından ithal edildi.

İlci, CAR’la olan yazışmasında yalnızca Türkiye’de ve Balkanlarda bulunan lisanslı firmalarla ticaret yapıldığını belirtti. Nitromak Dyno Nobel temsilciliği ise bu ürünlerin ihracatının yasaklı olduğunu, satışın yalnızca lisanslı Türkiyeli şirketlere yapıldığını ancak satış sonrası ürünlerin ne şekilde el değiştirdiğinin takibini yapmadıklarını aktardı. Türkiyeli yetkililer ise CAR’ın, lisans gerektiren bu ürünlerin takibinin nasıl yapıldığına ilişkin sorularına cevap vermedi.

Kablolar: Tikrit ve Süleymaniye civarlarında ele geçirilen bomba yapımında kullanılan malzemeler arasında HES Kablo, Erikoğlu, Kablo Türk ve Ünal Kablo markalı malzemeler ele geçirildi. 2012-2015 yılları arasında şirketlerin Irak ve Suriye’yle milyonlarca dolarlık ticaret yapmasından ötürü ele geçirilen kablolara ait tedarik zincirleri tespit edilemedi.